1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2739
Okunma
Değerli gönül dostlarım, bu eser 11 yıldır yüzünü görmediğim, sesini duymadığım biricik kızım NALAN’ı düşündüğüm bir anda sayfalara düşmüş dizelerdir. Umarım şiirimdeki duygu kargaşasını hoşgörüyle karşılarsınız.)
Issız, ışıksız geceler
Çağlayanların ürpertici sessizliğini
İliklerime kadar yaşıyorum
Yudum yudum.
Alabora olmuş gemilerin durgunluğunda
Umutlar dibe vurmuş.
Ay oturmuş kirpiklerime,
Bulutlar perde perde gözlerimde
Titrek parmaklarımda müsveddeler.
Eski sevdalarımı özlemeyeceğim
Yalandı onlar diyorum ama boşuna,
anmadan olmuyor..
Çaresizliğim çaredir
Atmaya üşenen kalbime.
Yorgunluğum dermandır ayaklarıma
Düşlerime dahi almayacağım kimseyi,
Hayallerime de,
Beni benle yaşayacağım sessiz fırtınalarla
Yağmurlarda kuruyacak
ıslak elbiselerimdeki gözyaşlarım.
Sokaklarda olmadığım,
Aramadığım ellerimi yalandır.
Zindanların göz kamaştıran aydınlığını özledim
Özledim dörtnala koşan atların tembelliğini
Ellerimdeki çekingenlik terlerini kuruttum arsızca
Kendi kendimi kandıran sahtekârlıklarla mutluyum şimdi
Saçlarımın aklığında yirmiyi yaşıyorum
Aramıyorum sırılsıklam âşık genç kızları ardımda
Aramıyorum sönesi güneşi,
Aramıyorum hiç kimseyi
Bana bir tek ben lazımım
Bir de bendeki NALÂN.
Hıçkırıkları ırmaklarda sele verdim
Arzular lodoslarda uçtu.
Gerisi?
Gerisi yalandır
Yalandır her şey.
Bir şey var
Her şeyde bir şey var
Varda da var, yokta da var
Vucud-u Ekber
Vücud-u Vahdet.
Gerisi?
Gerisi yalan
İşte budur benden kalan
Bir de bendeki NALÂN
.
Bahattin KIZILKAYA