sürgülenirken gece
kentin üstüne
sallanırdı düşler beyaz telekte
okşanırken üryan kanatlarda
çırpıdan yuva kıymıktan salıncak
solucan mamalarda kusmuk telaşı



süzülürdü düşman
imgelerini ninni yapmış palazlara
savunmasız ışığa kapalı mahmur
haylazdı avcı eğlencesiydi ürkütmek
bir yuvayı didiklemek çocuk kininde



ince bir sızı dal başlarında
gökyüzünde ağıt yana döne
öfkemiz bir ipe bağlı menzil
atılan taş minik tenlere
ninni düğümlenirken boğazda
kursaktan akardı bir öğün



ağlamak neyler ki
aranır gün boyu diken aralarında
anne hangi dilde farklıdır
kuş dili insan dili doğa dili
o sıcak yürek haklıdır
dandini ninnilerde büyütülen
saklanan kuş tüyü yastıklarda
kokuyu çekerek ciğerlere mis saçarak


09.05.2009


kelimeler şiirler yetmiyor o yüce varlıkları taşımaya yürek kalemimizde sıcacık her cümle sıcacık her ninni serçe dilinde de olsa taşınıyor ağaç kovuklarına doğaya
toprak anaya