bir sevda üşümesi yangının içinde
düşlerim kör yüreğimse alev alev

dokunmak ar gelir gönül teline
nağmeler düşer tersten üstüme
yol uzar vakit kısalır alaza
yar demeden çöller dolar denize

aşiyan felek tamda çalmışken sevgili
düşür dilinden melekeleri yoksun ey sevgili


harikalar düşer toprağa
kalemle kazılan mısralarda
büyür ve yeşerir su serper şiirlere
can katarken usun tevekkülünde
canlanır güller ayın yalnız gezdiği dağda
ve konar dalına bülbül cehennem sıcağı avazıyla
kavrulur çehresi al al gülün...

gülleri kayalığa dikerler
gül kurusu bulmak için
kargalara korkuluk çalar çoban
baklaları dermek için
üşür avcılar mazgal kuytularda
yeşil başlı ördekler için

vakit bazen yoktur gönlüne aşkın
çığlıklar çökünce üstüne aşıkın
ve bir yer düşer tamda ortasına acının
yok olur eskitilmiş yaşanmışlılkların

ne kayalar yıpranır güllerde
ne avcılar ıslanır göllerde
ne zaman gelir öne
ne de aşık usanır sevmeye
anlamazsın olan biteni
açılır zaman döner saniye

gül kurur, ölür bülbül
avcı vurur, göl kurur
zaman durur,ağlar gönül

bir sevda üşümesi yangının içinde
düşlerim kör yüreğimse alev alev

ve gül kalır gül kurusu

04-05-2009 hayrettin