Bir kimsenin beni yüzüme karşı methetmeye hakkı olursa, yüzüme karşı beni tenkit etmeye de hakkı olması lazımdır. bısmark
Hikmet Okuyar
Hikmet Okuyar

YOLLLARIN ÇİLESİ / Hikmet OKUYAR

Yorum

YOLLLARIN ÇİLESİ / Hikmet OKUYAR

5

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

2035

Okunma

YOLLLARIN ÇİLESİ / Hikmet OKUYAR


=
Kimi yanlış karar, kimi talihsizlik diyor..
Konu bir türlü meclis gündemine getirilmiyor.

Uyanın, dinleyin, düşünün, bir yol bulalım..
Oyun içinde oyun varsa bilelim.

Tütünümüzle tüten, gönlümüzde yatan..
Dillere destan bir tiyatro sanki,
Sahnede şöhretli bir yaaaaaar..
Adi : Şe b i n k a r a h i s a r.

Gündüz baykuş endişesi,
Gece hasret düşüncesi,
Yangın yakmış, deprem yıkmış..
Gurbet vurmuş, sel sürümüş olsa da..
Yeni umutlara gebe her köşesi.

Kartal yuvasında sancı,
Yakında doğuracak,
Hazırlık yapsın hancı..
Uyansın köşe bucak.

Bir yanık türkü söylenir çoban kavalında,
’’Bir Şebinkarahisar Türküsü Söyle..’’ dercesine.

Böyle mi olacaktı Fatih’in, Atatürk’ün övdüğü yer?
Sanki viranşehir ’’ Gareysar.. Goylesar..’’
Alucra, Çamoluk, Yenice, Akıncılar, Gölova,
Gökçekent, Susehri, Mesudiye..
Hep aynı yazgı paylaşılmış, Kelkit Vadisi’nde.
Tüm aksilikler katmerli katmerli, üst üste geliyor..
Sanki orada tüm mevsimler Sonbahar.

Vah vah..duy hele eyvah..Neden ? Niçin ? Niye..?
Yeter üstelemeyin daha fazla,
Sabır taşları bu çileyi ölene dek çeksin diye.

Hasanseyh’de ordu için asker beslemedik mi?
Kuruluş için Yeşilkapı’’dan, Söğüt’’e biz gitmedik mi?
Fatih’in yüce fermanı üzre muhteşem İstanbul’u..
İstanbul yaptıranlar biz değil miydik?
En seçkin bilge kahramanlarımızı
Şehitler Tepesi’nde toplayip..
’’Çanakkale geçilmez’’ dedirtmedik mi?
’Kurtuluş’ta ilk gönüllüler biz olmadık mı?
Allah, vatan, bayrak için coşarak kükreyerek,
’’Ya istiklal ya ölüm’’ diyerek..
Bolvadin derelerine biz dalmadık mı?
Giresun Uşaklarıyla alay alay, Afyon sırtlaranda..
Düşmanın tozunu attıranlar biz değil miydik?

Söyleyin neresinden girelim söze?
Birileri intikam mı alıyor yoksa?
Gaflet mi, ihanet mi, nazar mı değdi bize?

Yok yok dayanılmaz acı, ömürlük çile bu, kolay değil;
Sürmanşetlik haber sanki, atlanacak olay değil.

Kimi kırmış, kimi dökmüş olsa da;
Çağlayanlar gibiyiz.
Varlık içinde yokluk çekip,
Ağlayanlar gibiyiz.


Dayanmışız darbelere erce,
Dipdiri geleneği töresi.
Yeşile tohum, maviye umut..
Bak, ayakta yine Kelkit Yöresi.

Kim ne derse desin..Tarihe yazılmış etkinlikleri,
Taa Malazgirt’ten, Söğüt’ten geliyor sesi.
........
Makam değistirince sazlarımız..
Vilayetlik üstüne odaklanmış sözlerimiz.
Kimi vermis, kimi almış, Kimi bekleyin demiş..
Öteki bahara kalmış.
Kim çözecek bu kördüğümü beri gelsin..
Sanki seytan bilmecesi.

Çok defa kendi kendimize batmış dişlerimiz,
Çok defa ’onlar iyisini bilir’e kalmış işlerimiz.
33’de, 43’de, 63’de iyi kullanılmamış kozlarımız,
Hayal karelerinde kalmış artistlik pozlarımız.

Kor ataşlardayım inanın, içim yanıyor içim;
Hepsininki ayni ’’söz’’, uygulama ne biçim?
Bu nasıl karar böyleeeeee?
Çok garip bir sistem bu , neden böyle bir seçim?

Aşımıza yıllarca zehir kattıranların,
Boşa davul çaldırıp top attıranların..
Gelsin yedi sülalesi payını alsın;
Şebinkarahisar borusunu, Şereflikoçhisar..
Sivrihisar diye öttürenlerin de kulaklari çinlasin.

Haklıyız, güçlüyüz, umutluyuz
Acıları içimizde saklamışız.
Kırmadan dökmeden..
Şebinkarahisar Sevdası ile bir ısık beklemişiz..
A n k a r a y o l l a r ı n d a kalmıs gözlerimiz.

Âşık Ferhat olsaydı, dağları delmez miydi?
Şeyh Şamil’im duysaydı kanatlanıp gelmez miydi?
Lokman Hekim bilseydi, bu dert iyi olmaz miydi?
Demek ki tam yerini, ’’bam teli’’ni bulmamış sözlerimiz.

Dayan, bekle, sabret, ha bugün ha yarın..
Ötekine düğün, berikine şenlik..
Kismetine umut düşmüş Şebinkarahisar’in.

’’Bana ne’’ deyip yabana atma,
Hepimiz suçluyuz sakın unutma!

Gel derinlere dal, can kulağıyla bir dinle..
Gel bir muhasebe yapalım seninle.
Ne yaptın kendince nerede yerin?
Neresini bilirsin bu Altin Sehir’’in?

Bak, tarih, kültür, hazine yüklü taşı toprağı,
Şifalıdır gülü, yağı, balı, otu, yaprağı.

Coğrafyada belli, tarihte ünlü yerimiz;
Uranyum, Boraks, Çinko, Kursun, Kömür, Sap..
Altın kadar zengin madenlerimiz.

Durmadan söylendi, devamlı yazılacak;
Arzular kuyruklu yıldız gibi peş peşe dizilecek.

Bu yüksek yüksek tepeler böyle kalsın mı diyor..
Yırtınıyor adeta 9 ay gece gündüz,
Ötesi berisi dinlesin, daha iyi duyulsun diye sesi.
Is makinalarının kaptanlarına baka baka..
Yine geçit yok mu? diye soruyor Eğribel Tepesi.

Bakanların, vekillerin uykuları kaçmıyacak mı?
Erzincan ve Sivas Valisi karayolu müdürleriyle..
Giresun Vilayet Yolu’’ndan hiç geçmiyecek mi?

Karagöl, Dikmetaş, Dikmentepe eteklerinde sizlanan,
Gelinkaya’’dan, Kayabaşı’’ndan damla damla süzülüp gelen;
Ve Kiliçkaya Baraji’nda toplanan..
Yüzbinlerce umutlu seçmenimin gözyaşı.
Fırıldakçıların, it cambazlarının insafına terkedilmesin..
Yeni nesillerin, yeni ufuklara bağlanmış düşü.

Eğer çözüm üretmekse meclisimizin işi,
Gelin yeniden sorgulayalım şu ağır aksak gidişi.

Bir bilseniz içimizde daha neler var neler..
Cevap verin ey hakiki müjdeler..!
Ne olurdu ? Onlar da bizim gibi düsünseler,
Ne olurdu ? Bir daha aldatmıyacağız deseler.

Hangi mesele içinden çıkılmaz ki?
Atatürk gibi düşünsek, aklımızı yorsak..
Bir gece yarısı bir meclis gündemiyle,
O meşhur hesabı bir daha görsek.
’’Şebinkarahisar tekrar il oldu’’ diyerek
Yeniden o kutlu sonuca varsak.

Bahane uydurulmasın, evrilip çevrilmesin..
Dik olsun duruşlar Alucra Diki gibi
Dansözlere nispet diye savrulup, kıvrılmasın.
Ipe un serilmesin,
Inlemesin dalda Şebinbülbülü’’müz..
Ünü var Medine’de, burda söyler dilimiz.
Primiz Abdi Beğ’’e söz verdik sevda ile
Dileriz hiç solmasin bağda Şebingülü’’ümüz.

İncinmesin dilimiz,
Bağlanmasın kolumuz, kırılmasın dalımız..
...................
Bekletmeyin ne olur, gelsin çözüm müjdesi..
Bitsin artık...Bitsin artık şu Yolların Çilesi.
Şu Yolların Çilesi.......Şu Yolların Çilesi

Hikmet OKUYAR

Şüsiyad Başkanı / ŞEBİNKARAHİSAR

..........................................

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 
Yollların çilesi / hikmet okuyar Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Yollların çilesi / hikmet okuyar şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
YOLLLARIN ÇİLESİ / Hikmet OKUYAR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ, @ismailoglumustafayilmaz
19.12.2018 10:13:43

İlhamınız coşkulu, gönlünüz heyecanlı ve kaleminiz kavi olsun...

...................................... Saygı ve selamla..
aslayargılama
aslayargılama, @aslayargilama
24.12.2012 11:37:58
GARİBİN ÇİLESİ ÖLÜNCE BİTERMİŞ...
YAŞAYANKELİME
YAŞAYANKELİME , @yasayankelime
11.12.2011 13:30:48
.......
YAŞAYANKELİME
YAŞAYANKELİME , @yasayankelime
20.11.2011 10:31:10
YOLLARIN ÇİLESİ


Çok çile biliriz, çok acı çektik, karlı kışlı tipili fırtınalı çok yol hikayeleri dinledik ama akıllara durgunluk veren tozun dumana sapın samana karıştığı ortamlarlarda bu Yolların Çilesi de adeta bitsin artık dedittiriyor.Duyana dinleyene.

Yolların Çilesi; Erzurum, Erzincan, Gümüşhane, Bayburt, Trabzon, Giresun, Sivas, Ordu, Tokat ve Amasya ve ilçelerinde yaşayan yöre halkı canlarımız ile Türkiye genelindeki diğer il ve ilçelerde yaşayan Şebinkarahisarlılar’ı ve sevenlerini çok yakından ilgilendiriyor.
Bir de ’Şebinkarahisarlılar bu haksızlığı hiçbir zaman hak etmedi. Bu talihsizlik mutlaka giderilmelidir’ diyen duyarlı dostların kadirşinaslığı gizli bu milyonlarca okuyucusu olan şu Yolların Çilesi içinde.


YOLLARIN ÇİLESİ


Kimi yanlış karar, kimi talihsizlik diyor..
Konu bir türlü meclis gündemine getirilmiyor.

Uyanın, dinleyin, düşünün, bir yol bulalım..
Oyun içinde oyun varsa bilelim.
Tütünümüzle tüten, gönlümüzde yatan..
Dillere destan bir tiyatro sanki,
Sahnede şöhretli bir yar Adı:Şebinkarahisar.

Gündüz baykuş endişesi,
gece hasret düşüncesi,
Yangın yakmış, deprem yıkmış..
Gurbet vurmuş, sel sürümüş olsa da..
Yeni umutlara gebe her köşesi.

Kartal yuvasında sancı, Yakında doğuracak,
Hazırlık yapsın hancı..Uyansın köşe bucak.

Bir yanık türkü söylenir çoban kavalında,
’Bir Şebinkarahisar Türküsü Söyle..’ dercesine.

Böyle mi olacacaktı Fatih’in, Atatürk’ün övdüğü yer?
Sanki viraneşehir ’ Gareysar..Goylesar..’
Alucra, Çamoluk, Yenice, Akıncılar, Gölova,
Gökçekent, Suşehri, Mesudiye..
Hep aynı yazgı paylaşılmış Kelkit Vadisi’nde.
Tüm aksilikler katmerli katmerli, üst üste geliyor..
Sanki orada tüm mevsimler Sonbahar.
Vah vah..duy hele eyvah..Neden? Niçin? Niye..?
Yeter üstelemeyin daha fazla,
Sabır taşları bu çileyi ölene dek çeksin diye.

Hasanşeyh’de ordu için asker beslemedik mi?
Kuruluş için Yeşilkapı’dan Söğüt’e biz gitmedik mi?
Fatih’in yüce fermanı üzre İstanbul’u..
İstanbul yaptıranlar biz değil miydik?
En seçkin bilge kahramanlarımızı
Şehitler Tepesi’nde toplayıp..
’Çanakkale geçilmez’ dedirtmedik mi?
Kurtuluşta ilk gönüllüler biz olmadık mı?
Allah, vatan, bayrak için coşarak kükreyerek,
’Ya istiklal ya ölüm’ diyerek..
Bolvadin derelerine biz dalmadık mı?
Giresun uşaklarıyla alay alay Afyon sırtlarında..
Düşmanın tozunu attıranlar biz değil miydik?

Söyleyin nersinden girelim söze?
Birileri intikam mı alıyor yoksa?
Gaflet mi, ihanet mi, nazar mı değdi bize?

Yok yok dayanılmaz acı, ömürlük çile bu, kolay değil;
Sürmanşetlik haber sanki, atlanacak olay değil.

Kimi kırmış, kimi dökmüş olsa da;
Çağlayanlar gibiyiz.
Varlık içinde yokluk çekip,
Ağlayanlar gibiyiz.


Dayanmışız dabelere erce, Dipdiri geleneği töresi.
Yeşile tohum,maviye umut..Bak ayakta yine Kelkit yöresi.
Kim ne derse desin..Tarihe yazılmış etkinlikleri,
Taa Malazgirt’ten, Söğüt’ten geliyor sesi.
Makam değiştirince sazlarımız..
Vilayetlik üstüne odaklanmış sözlerimiz.
Kimi vermiş, kimi almış, Kimi bekleyin demiş..
öteki bahara kalmış.
Kim çözecek bu kördüğümü beri gelsin..
Sanki şeytan bilmecesi.

Çok defa kendi kendimize batmış dişlerimiz,
Çok defa ’onlar iyisini bilir’e kalmış işlerimiz.
33’de, 43’de, 63’de iyi kullanılmamış kozlarımız,
Hayal karelerinde kalmış artistlik pozlarımız.

Kor ataşlardayım inanın, içim yanıyor içim;
Hepsininki aynı söz uygulama ne biçim?
Bu nasıl karar böyle?
Çok garip bir sistem, neden böyle bir seçim?

Aşımıza yıllarca zehir kattıranların,
Boşa davul çaldırıp top attıranların..
Gelsin yedi sülalesi payını alsın;
Şebinkarahisar borusunu Şereflikoçhisar..
Sivrihisar diye öttürenlerin de kulakları çınlasın.

Haklıyız, güçlüyüz, umutluyuz
Acıları içimizde saklamışız.
Kırmadan dökmeden..
Şebinkarahisar Sevdası ile bir ışık beklemişiz..
A n k a r a y o l l a r ı n d a kalmış gözlerimiz.

Aşık Ferhat olsaydı, dağları delmez miydi?
Şeyh Şamil’im duysaydı kanatlanıp gelmez miydi?
Lokman Hekim bilseydi, bu dert iyi olmaz mıydı?
Demek ki tam yerini ’bam teli’ni bulmamış sözlerimiz.

Dayan, bekle, sabret, ha bugün ha yarın..
Ötekine düğün, berikine şenlik..
Kısmetine umut düşmüş Şebinkarahisar’ın.
Bana ne deyip yabana atma,
Hepimiz suçluyuz sakın unutma!

Gel derinlere dal can kulağıyla bir dinle..
Gel bir muhasebe yapalım seninle.
Ne yaptın kendince nerede yerin?
Neresini bilirsin bu Altın Şehir’in?

Bak,tarih, kültür, hazine yüklü taşı toprağı,
Şifalıdır gülü, yağı, balı, otu, yaprağı.

Coğrafyada belli, tarihte ünlü yerimiz;
Uranyum, Boraks, Çinko, Kurşun,Kömür, Şap..
Altın kadar zengin madenlerimiz.

Durmadan söylendi, devamlı yazılacak;
Arzular kuyruklu yıldız gibi peş peşe dizilecek.

Bu yüksek tepeler böyle kalsın mı diyor..
Yırtınıyor adeta 9 ay gece gündüz,
Ötesi berisi dinlesin, daha iyi duyulsun diye sesi.
İş makinalarının kaptanlarına baka baka..
Yine geçit yok mu? diye soruyor Eğribel Tepesi.

Bakanların, vekillerin uykuları kaçmıyacak mı?
Erzincan ve Sivas valisi karayolu müdürleriyle..
Giresun Vilayet Yolu’ndan hiç geçmiyecek mi?

Karagöl, Dikmetaş, Dikmentepe eteklerinde sızlanan,
Gelinkaya’dan, Kayabaşı’ndan damla damla süzülüp gelen;
Ve Kılıçkaya Barajı’nda toplanan..
Yüzbinlerce umutlu seçmenimin gözyaşı.
Fırıldakçıların, it cambazlarının insafına terkedilmesin..
Yeni nesillerin yeni ufuklara bağlanmış düşü.

Eğer çözüm üretmekse meclisimizin işi,
Gelin yeniden sorgulayalım şu ağır aksak gidişi.

Bir bilseniz içimizde daha neler var neler
Cevap verin ey hakiki müjdeler..!
Ne olurdu onlar da bizim gibi düşünseler,
Ne olurdu bir daha aldatmıyacağız deseler.

Hangi mesele içinden çıkılmaz ki?
Atatürk gibi düşünsek, aklımızı yorsak..
Bir gece yarısı bir meclis gündemiyle,
O meşhur hesabı bir daha görsek.
’Şebinkarahisar tekrar il oldu’ diyerek
Yeniden o kutlu sonuca varsak.

Bahane uydurulmasın, Evrilip çevrilmesin..
Dik olsun duruşlar Alucra Diki gibi
Dansözlere nispet diye savrulup, kıvrılmasın.
İpe un serilmesin,
İnlemesin dalda Şebinbülbülü’müz..
Ünü var Medine’de burda söyler dilimiz.
Primiz Abdi Beğ’e söz verdik sevda ile
Dileriz hiç solmasın bağda Şebingülü’ümüz.
İncinmesin dilimiz,
Bağlanmasın kolumuz, kırılmasın dalımız..
.......................................................

Bekletmeyin ne olur, gelsin çözüm müjdesi..
Bitsin artık, bitsin artık şu yolların çilesi.
Şu Yolların Çilesi...

Hikmet OKUYAR - Ş E B İ N K A R A H İ S A R
.
YAŞAYANKELİME
YAŞAYANKELİME , @yasayankelime
22.12.2010 22:47:43
.......
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL