4
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1551
Okunma
gülüşün rehin aldı yüreğimi
hasret denen ölüm
avuçlarımın içinde
her gün binlerce kez
yüzüme işlenmekte
ıssızlaşmış sabahlar
yoksunluk arsızlaşmış
uykularım delik deşik
uzandığım ellerin mi
apansız uyanışlarımda geceleri
bir kalabalığın ortasında bırakıp
sonra bulamadığım
gözlerin mi
kayboluşlarımda bir öğlen vakti
odamdaki sıcaklık
düşmü yoksa düşünce mi
soğuk dolunay gecelerinde öğrendik
sevmeyi
sıcak ve aysız bazı gecelerde
unutsakta
öylesine dolu, yakın, içte
yaşıyorum ki seni
öylesine derin, uzak içte
yanıyorum ki sana
avuçlarımda büyüttüğüm
sıcaklığında
üşüyor ellerim
deniz kabuklarının hafızasında saklı
bir şarkıysa nefesin
iki boşluk arasındaki
nokta nokta çizgiyse yüreğim
bulut sarsam yalnızlık yumağıma
umut sarsam
dost bulsam,deva bulsam
ben çeksem günahlarını
bütün dostlarımın
genede
asi varoluşumun çelimsiz düşlerinde
yokluğunu kamçılıyor
akreple yelkovan
gökkuşağının bütün renklerinde kanıyor
hayalimdeki gülüşün
ve hasret hasret
sensizliği yankılıyor
kefen rengi duvarlar