5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1023
Okunma
beni tanımadın mı yoksa...
tutma elimden o zaman
kelimelerim sana anlamsız gelir
oysa dursan bende...
çocuk olmayı öğretebilirdim sana
ruyasında ucabilen...
beni tanımadın mı yoksa...
bazen cantana sıcaklık doldururdum not defterinin içinden
şehir içi arabalarında iki dişinin arasındaki karalıktan çıkar
buğulu camlara kelimeler werirdim sana
sen ürkek çekingen serçe yürekli sewiyorken....
beni tanımadınmı yoksa
tutki tanımıyorsun
elinden tutuğun cocuklarin kimisin o zaman
öğretmenimi...?
kelime öğreticisimi..?
amcası, dayısı ağabeyi...
ben annesi olurdum mesela sırf dokunduğuna dokunmak için...
emzirmek için kelimelerimi ruhlarına
goğüslerime niniler doldurup awuçla masal surerdim saçlarına
neyse uzattım doğrudur
eyyy kalabalık mecalin...
sen kendi çocukluğunu kaybetmişsin...
benim kirlenmişliğimi çocuklaştıramazsın
beni tanımazsın
eskimek istemiyorum ahşap raflarda
toz zerreleri kelimelerimin arasinda raksederken...
ağzinda münferit dunya gorusleri ucuz şahsiyetlerin
’’bu benim’’ desin istemiyorum...
ben bir şiirim bir militanın ruhundaki isayan...
bir yetmenin yüreğindeki aşk...
bir ağaçta yel bekleyen olgun bir meywe olmalıyım...
27/04/09 (wenamıri)