Yunus olsam dolaşsam, köşe bucak yurdumu,
Hakk susayan gönüller, gezip bulsam yeniden !
Taptuk gibi bir ERin, kapısından virdimi;
Alubanı aşk ile zikrle gülsem yeniden !

Salsa ol Hünkâr beni, Taptuğun tapusuna,
Meyletmeden dünyanın, aldatan yapısına,
Kırk yıl odun taşısam, ok gibi kapısına;
Hakk ünleyip şakısam, miskin olsam yeniden !

Gâh bulutla konuşsam, gâh danışsam Sinek’ten,
Deryâların ahvâlin, hıfzedüben Semek’ten !
Bende bir lokma alsam, hatra inen yemekten;
Hayretle şükredüben, zâri kılsam yeniden !

Seyreylesem bendeki, benden öte benimi,
Süsleyüben hikmetle, hem ruhum hem tenimi,
Her zerremle haykırsam, dağ taş duysa ün’ümü;
İrfân pınarlarından, silme dolsam yeniden !

Açsam sır sofrasını, fâş eylesem her ne var,
O’ndan gayrı nesne yok, görene ne büyük kâr,
Haykırsam kâinata, yalnız O’dur, Allah yâr;
İnce fiillerine, bakıp dalsam yeniden !

Leyl-ü nehar koştursam, etmeden ânı tehir,
Türk-İslâm mayasını, çalsam mezra, köy, şehir,
Ozan İlo salınsa, sözlerim ilâ-âhir;
Arz da arş ta zemzeme, hoşça kalsam yeniden !
23.04.2009/23.41