2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2223
Okunma

Tren özlemi içimde öyle alevli ki;
Trabzon Limanı yanındaki yol kenârında yol boyunca kurulmuş
Avrasya Pazarı’nı Trene benzeterek fotoğrafladım.
Bu yer, şimdi yol oldu...
İmzâ: Bisikletim.
Tren bir demir yığın, Tren tam kara gövde,
İki çelik ray ile ulaşır ilden- ile...
Trabzon, Tren ile yıllar önce ölçüştü,
Heyeti geldi- ölçtü, kız Ayşe oldu, nine!...
“Kadir. Neden uğraştın, bunca zahmet trene,
Benim çocukluğumda, ölçü alındı yine...
Sekiz yaşında ya var, ya on yaşında idik,
Mahallemiz: Kayalık, gelip- ölçene sorduk:..
Neden ölçüyorsunuz; sâhilden- Kayalıktan,
Dediler: Tren gerek... Yurdumuza, dört baştan...
Arkadaşlarımızla biz, mutlu olduk- sevindik,
Şanlı yöneticimizle, şeref duyduk- övündük...
Nerede kaldı, ölçü?.. Büyüdüm, anne oldum,
Kızımı evlendirdim ve sonra, nine oldum...
Hani, ölçenler ner’de, nerede mezarları,
Ödenen maaşların, sorulsun: Saçanları?!"
Bindokuzyüzyirmidört, Atamız emir verdi,
Ellide- altmışlarda, ölçü/ yıl geçiverdi!...
Kadir yazdı bir şiir, gazete: Ankara’da,
KÖK Dergisi’ne kapak, içinde yedi sayfa,
Bütün doküman onda, okuyan aldı fayda...
Yıl: Doksandokuz idi, KÖK Dergisi yayıldı,
Okudu: Bakan- Vekil, uyukladı- bayıldı!?...
Altı yıl geçti ancak, işler kesik gidince,
Bir, Doğu Treni’nin, hesâbıyla gündemde...
Gelir, az- gider: Kamyon! Kaşıkla- direksiyon!
Yüzelli yıl öncesi, Hicaz’a çizgi çift yön...
Edirne’den- körfeze, raylarla Tren indi,
Bizim akıllıların, gözüne perde indi!...
Dededen kalan raylar, postuna damar olsun!
Hey gidi akıllılar, denizde su; durursun!...
Kara’nın gemisidir; Tren, rayla etkili,
Suda kayan gemime, karamın: Çelik dili...
Atalar, sulh zamânı, eliyle toprak kazdı,
Başkumandan elleri; Gümüş Kazmayla yazdı...
İlk işin, Tren olsun... yaz- oku- okut- iste!
Uçaklar arttı gökte, alan kalmadı Pistte...
Kanatlandı: Otobüs... hem de, on misli büyük,
Durdurun: Kamyonları!.. Tren ulaşsın: Piste.
Kadir Yeter. TRABZON.
Trabzon, Türksesi Gazetesi’nin; 05.8.2006 Cumartesi gün ve
11244. sayısının 7.sayfasında yayınlanmıştır.