13
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1489
Okunma

dereler taşarken seller kapına düşer
mizah yapar orta oyuncusu kalbin
saz çalan tellerden...
yaban kuşlar haber verir
o uzaktaki yad ellerden
muştu tutuşturur yar...
güvercin kanadında dost eline
saman; alev alır yüreğin orta yerinde
sarayda yokluk başlar taşlaşır damarlar,
kopya düşer ilmiklerden cana
uzaklaşır; dışından içe düşer damlalar
ağıt başlar garip gider varışlar
muştu tutuşturur yar...
açmazların sızı teline
bir akşam olurken yeni bir güne,
ufuk açar ayın gelişi mehtaba
yıldızları asar garip gönlüme,
fallar okurum acı halime
dökülür; hasret özlem kelime kelime
muştu tutuşturur yar...
yoksun, yorgun, bitap halime
ey yangınlar çıkaran gül yamağım!
saklı kor; bırakma bedenime yak beni
avare gönle düş, cayır cayır
güneşimi kesme; zemheri vurdu beni
hadi; bırak seni naz etme yerine koy
muştu tutuşturur yar...
yanık bülbül diline
ahh can! yıkma tahtımın şahını
ellerinden kaymasın aşkın karakutusu
efsunlayı ver gönül içe ihtişamını
gözler; nazar etsin hali ahvaline Mecnun’un
çöl sulansın, dağ ısınsın Leyla’sına
muştu tutuşturur yar
aşkın çöldeki haline
aşkın bizdeki diline...
30-03-2009 hayrettin
fotoğraf:FAB
5.0
100% (1)