2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1026
Okunma
BİR AKŞAM ÜSTÜ…
Bir akşam üstü
Belki de ikindi vakti
Güneşin varlığında soğuk zamanlar vakti,
İyot kokulu memleketimin hasretinde
Bahara benzeyen kokular var gurbetin topraklarında,
Memleketimde hasret kokusu geliyor
Oralardan buralara anamın kokusu geliyor…
Bir akşam üstü
Güneşin batmak üzere mi doğmak üzere mi anlaşılmayan
Neon bar ışıklılarına benzer cümbüşlü bir havasında
Kahve köşelerinde memleket kurtarıyor yaşlı amcalarım
Bu sefer bol ahşaplı, cızırtılı radyoların ajanslarından değil
Uzaydan gelen sinyalleri çözen devasa ekran haberlerine dayanarak…
Bir akşam üstü
Belki ilk belki son ama bir bahar vakti
Ağaçların sarı mı yeşil mi yapraklarını pek anlayamadığım
Biraz duygusal biraz parasal sorunlar takılıyor kaldırımda aklıma
Kaldırım dilberi geliyor geçmiş anılardan hortlamış
Aşkı hatırlıyorum bir akşam üstü
Aşkı özlüyorum beş parasız
Aşkı içiyorum son sigaramda
Bitmekte olan pakete küfür ederek…
Bir akşam üstü
Yalnız ve sessiz durup dururken
Bir yol kenarında eski bir dosta selam vermeden
Ben selam vermeden yürümeden yol altımdan akıp giderken
Mahzun küçük bakışlar herhangibi bir ağaca takılırken
Bir akşam üstü
Bir yaz vakti iyotlu memleketimin denizinde
İnsanım geliyor aklıma
Biz iyot kokulu yanık tenli yörük çocukları
İnsanı sevmeyi böyle öğrenmemiştik…
Bir akşam üstü
Biz iyot kokulu çocuklar
Bir sahil kenarında sevişirken
Kahve köşesinde memleket kurtarırken
Ölürken
Yürürken
Bir bahar vakti belki son belki ilk bilmem
Bir insanı sevmek hiç soğuk gelmemişti bize…
GÖRKEM ÖZCAN
MART-2009