BEKLENEN

Bir dolunaylı gecede sevdiğin adam
yok olup gitti mi aniden?

Sen hiç ağladın mı yağmur yağarken
Gözyaşların görünmesin diye
Sen hiç bir parça ekmeği koparıp koydun mu masanın bir köşesine?
Ansızın sevdiğin gelir açtır belki diyerek

Sen hiç onun saçlarının kokusunun hayaliyle uykuya daldın mı söyle?
Sonra rüyanda sımsıkı sarılıp öptün mü delice bir özlemle?


Onsuzluk parçaladı mı hiç ciğerlerini
Sen hiç gül yaprakları biriktirdin mi kitap aralarında?
Ona yollamak için notlar yazdın mı küçük kâğıtlara


Onsuz İstanbul mahşerdeki büyük yalnızlık tadında
Bak İstanbul’da sabah ezanları okunuyor
Ben rıhtım kenarlarında ki
Bir deniz fenerinin balkonunda seni bekliyorum

Bahar gelmedi dallarıma
çiçek açamadım bak hala

Seni beklemenin sabrı ile olgunlaşsam da
Sensizlik yılanın zehri gibi sızıyor damarlarıma

Yaşımda bir hayli ilerledi sen gittikten sonra
Çok sevdiğin siyah saçlarım
Şimdi gümüş rengi yansıyor güneş ışığın da

Başım musalla taşına yatana
Bu dünya limanında seni bekleyeceğim sakın unutma?

İNCİ DENİZ
21/MART/2009