Diyardan diyara giden gemiler
Alın beni, benden bana götürün
İçtiğim şaraptan dönüyor başım
İster ayık ister seme götürün

Götürün, dağılsın gamım, efkârım
Erzurum’dan geçin,soğusun harım
Kışımdan bellidir ezel baharım
Gönül kanat çırpar, deme götürün

Götürün de Harami’yi göreyim
Baba ocağına selam vereyim
Gardaşlarım yatar, hatır sorayım
Derde derman bir hekime götürün

Her dert dermanını gizler özünde
Göremezsin dünya varsa gözünde
On sekiz bin âlem insan gizinde
Rehberim Elif-tir, Mim-e götürün

Götürün götürün öteden öte
Yavrularım! hasret ne zaman bite
Çektiğim, gördüğüm acılar yete
Sırrı esrarı var, cime götürün

Ayrılık okuyla vurdular beni
Yavrularım hedef gördüler beni
Beşi birden yere serdiler beni
Canım yandı, can içime götürün

Ayyüce kendini tanıtıverdi
Aykut ile Fehmi unutuverdi
Hatice’yle Ayşe avutuverdi
Kabul varsa bir Ali’me götürün

Muhammet Ali’mde biraz eyleşin
Muhammet Arif’le gülün söyleşin
Muhammet Maruf’la gelin birleşin
Söz dinleyin, Lem-i Nun-a götürün

Bedenim toprakta olmadan talan
Ölümlü dünyada mutluluk yalan
Varsa Ahmedi’nin sırrını bulan
Sadık yardan gayrı kime götürün

23_03_2009- / Bursa / Gemlik

Ahmet Ergin

......Mum ışığında bir şiir...