Ebedi gecesinde bu dönüşsüz seferin
Kalbe acısı çökmüş bu gece sükût derin
Her yürek kan ağlarken adı dillerde kalır
Bu vatan için şehit düşen her bir neferin

Üstünde Türk bayrağı altında kutsal toprak,
Alnında sızan kanlar gözlerde topak topak
Aldığı komut ile mermiye doğru fırlar
Vurulur düşer yere tüfenge sarılarak

Silahlar çığlığını yutmuşlar, inlemekte
Önündeki mevtanın sırrını dinlemekte
Karanlıklar içinde müjdelenen cennetin
Işıltısıyla ruhlar birden serinlemekte

Kurşun vurur alnına, vücudu kalır halsiz
Dinmiş silah sesleri ortalıkta pek sessiz
Gözleri açık kalmış kıpırdamadan durur
Yanaklardan yaş akar, ciğerleri nefessiz

Ardındaki askerin gözünden akar yaşı
Alnından vurularak düşerken arkadaşı
Şehitlik şerbetini içmişte gülümsüyor
Kınalı elbiseyle tabutta durur naşı

Jandarma ailene derki, ‘bak oğlun şehit’
Peygamberler oluyor ona ahrette şahit
Bu kutsal toprak için verilecek her canın
Hesabını soruyor dağlardaki mücahit

Ey gözünü kırpmadan ölüme giden asker
Coşari gibi herkes senden vazife bekler
Bekliyor bak insanlar kasabanda şehidim
Seni vuran kurşuna, birleşiyor yürekler

İbrahim COŞAR