9
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1698
Okunma

Elimde mendil çıkacağım Susuz Dede’ye
Duaya kalkacak ellerim
Toprağını göz çukurumdan sulayıp
Mendil bağlayacağım yanındaki ağaca
Yine söz veremem insanlık adına
Çocukluğuna küseceksin
Cebinde hüzün
Gece ayazında üşümek
Yol kenarında papatya
Ayrılık gibi
Mendilleri sesinle süsleyeceksin yine
Kenara oturacaksın, sana bakacak kaldırım
Aklında oyuncaklar gözlerinde kırağı
Bir ayakkabı geçecek önünden fiyakalı
Silmeye tozunu
Mendil alacak elleri
Kahvede atılan zar dönencesi
Her gün düşen kuru yaprak
Bozuk para sesi
Affedilmeyecek hata gibi
Uçak yaptım mendillerden
Nisan yağmurunda uçuracağım
İlla ki
Islanacaklar
Yapışacaklar yere utancım gibi
Bir çuvala doldurup denize atacağım
Unutan göz
Susan dil
Şeker kokulu el
Sana borcum gibi…
Sebebi belirsiz gözlerin hüzün bulaşığı
Yanık kirpiklerin gün ışığında
İçinde manayı arayan yüreğin
Dökülen çocukluğuna
Uzanıp bir kutu isteyecek
Mübarek günün sadakası
Erken gelmiş ölüm
Duyulmaz dalga seslerin
Çocukluğunun yakasında / adam gibi..
Nevim Karahan