Okuduğunuz
şiir
17.3.2009 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Ana-Kız 2
Analar 12
gız gısmı iş işlemeynen aşınmaz ille evinde de de deği(l) bi el yana vardığında, gezmeye getdiğinde manda ğibi gaykılıp oturulmaz gakıvırısın, hemen ordan; ev sa(hi)bına yardım edersin bi ğızın kırk gapıya hayrı olur, kimseye faydası olmayanın kendine de heş hayrı olmaz
tembel olmaycan, cevval olcan ev sabısının “gızım hu işin ucundan dutuvu” “gak bi çay suyu koyvu” “bi gupa dolduruvu” demesini beklemeycen girişgen olcan datlı dilininen; te(y)ze, hala, yenge her neyise, musade yardım ede(yim)n deye etirafından gıvran
yapdığını beğenmezlerse gaşlarını çatıp, küsüp gedip dee manda gibi bi köşeye domuşma beğendiğiniz gibi kendiniz işlen deme halam ıramatlıg ben el içinde bi azarladı yerin dibine ğeşdim
başgası olsa valla suratından geçilmez el gedincez ari hiş unutman..
“-gel bakayın gı gel bakayın yavrıımm, halan gurban olsun sana valla nazarım geşcek, deye dedim yavrıım gıyaman valla anası gılıklı şey yavrıımm.. gaderin gader osun işallah gıyaman gı sana ne ğözel de becerimiş benim gözel yeğenim
anasına çekmiş valla gız halaya çeker deyenner halt etmiş kim ne derse desin gız anaya çeker anasına bak gızını al demişler gı valla vardı(ğı)n gapı yaşadı
bi de bizimkine bag ayının öğretdiği, gatranı gaynatsan olur mu şeker cinsini .ikdimin cinsine çeker”
Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
günün şiiri bölümünü diğer sitelerde de beğenmiyordum, burada da beğenmiyorum. ama zaman zaman bir gözatayım diyorum ve işte bu şiir gibi bu unvanı haketmiş şiirleri de okuyorum. şiirinizin konusu bir kere dört dörtlük. bir de yerel konuşma şekli vermeniz onun değerini bir kat daha artırmış. nasihatlar biraz eski kafa anlayışı da olsa hala geçerli nasihatlar ki saygının eskisi yenisi olmaz. kızlar bir gün evinin çiçeğiolması için yetiştirilir. anamız kızının bir çiçek olması için döküyor bu dilleri. saygılarımla: rr.akdora
Bu defa hiç de iyi olmayan anılarım canlandı uüreğimde ve gözlerimden akan bir iki damla yaşı dindiremedim inanın bana.
Ana-kız, hala-yeğen. Galiba ben bunların ne demek olduğunu çok iyi bilmediğim için olsa gerek. Annem yoktu yanımda ve ben benden altı yaş büyük halam, babannem ve dedem ile kalıyordum köyde. Halam ile hiç bir zmana barışmadı yıldızımız. Neden bilmiyorum ama hep onun ile aramda bir svaşa vardı. Oysa o benim halamdı ve bana her şekilde sahip çıkması gerekiyordu. Biz öyle öğrenmiştik büyüklerimizden ama benim halam başka bir halaydı.
Ben küçük baş hayvanları otlatırdım halam büyük baş hayvanları. O hiç yorulmazdı zaten, Bütün işi oturup dantel örmekti. Oturduğu yerden " Mallrı çevir Türkan, Hayvanlar kaçıyor döndür Türkan" Korkuyorum demek yasaktı. Bir defa söyledim o sözü, hani bir söz vardır, ( bu sıralar çcuklar için açılan internet sayfalarına düştü özellikle de MEB ve Rtük ün onayından geçti, kadınları aşağılamak amacı ile) " Eşek sudan gelene kadar" dayak yemiştim ve onun için bir daha bu sözü almamıştım dilime.
Sonrasında ise ne okula gitmek vardı benim için, ne uyumak, ne dinlenmek. Hep "koş Türkan Git Türkan, Yap Türkan".
Sanırım o nedenle halaların " halan kurban olsun sana" sözü çok gribime gidiyor olmasına rağmen ben yeğenlerim için bu sözü kulalnıyorum şimdi. " HALANIZ KURBAN OLSUN SİZE" diye seviyorum yeğenlerimi.
Yine alıp gittiniz beni geçmişin o beni üzün yaralayan günlerine.
Sizi okumak gerçe anlamda güzel.
Kaleminizi ve ayrıca kurdelanızı kutluyorum saygılar yüreğinize
mersin tırtar yörüklerinden kopup gelen dört aile den kurulu
ısparta yalvaç ın yukarı tırtar köyünde doğmuşum..
ben bu köydeki çocukluğumu
1960 lı yıllarda kırsal kesim de olduğunu sandığım sağdıç - yenge kültürü sorguladığımda herkesten "bana bir şey söylenmedi" cevabını aldığımda bir acı-sızı duydum,
bana da bir şey denmemişti
yandım..
o yıllardaki çocukluğumu kaleme aldığım ÇALI halen 1800 sh yi aşkın 2500 aşkın kelime ve dipnot ile şiirsel hikayedir..
bahar, nadas, bekar hocası, yenge ve ana-kız serisinde verilmeye çalışan evlilik öncesi cinsel ve sosyal kültür'e hikaye ya da anılarınızla da olsa katkılarınızı beklerim efendim..
mersin tırtar yörüklerinden kopup gelen dört aile den kurulu
ısparta yalvaç ın yukarı tırtar köyünde doğmuşum..
ben bu köydeki çocukluğumu
1960 lı yıllarda kırsal kesim de olduğunu sandığım sağdıç - yenge kültürü sorguladığımda herkesten "bana bir şey söylenmedi" cevabını aldığımda bir acı-sızı duydum,
bana da bir şey denmemişti
yandım..
o yıllardaki çocukluğumu kaleme aldığım ÇALI halen 1800 sh yi aşkın 2500 aşkın kelime ve dipnot ile şiirsel hikayedir..
bahar, nadas, bekar hocası, yenge ve ana-kız serisinde verilmeye çalışan evlilik öncesi cinsel ve sosyal kültür'e hikaye ya da anılarınızla da olsa katkılarınızı beklerim efendim..
İbrahim Çelikli Fakir Baykurtların, Mahmut Makalların köy hikayeleri ve köy romanlarından sonra, yerel şiveyle köy şiirleri konusunda yoğun çalışmalar yapıyor. Bildiğim kadarıyla bin sayfayı aşan çalışmaları var. Şiirlerinde, hüzün, kendilğinden gelen mizah ve bütün folklorik duygular, sosyal yergiler bulunmaktadır. Kendileri Kütahya'da doğup büyümüşler, yine aynı iklim ve kültüre yakın Denizli'de yaşamakta. Kütahya ve Denizli ÇElikli'yi bu konuda iyi beslemektedir.
Burada günün şiiri kariyerine zenginlik ve çeşitlilik kattığını düşünüyorum. Bazı kişiler bu tür şive şiirlerini küçümserler. Edebiyat defterinde değerinin bilinmesi takdire değer. sanat, şiir her alana yöneltir projektörünü. Çok kıvandım ve sevimdim.
mersin tırtar yörüklerinden kopup gelen dört aile den kurulu
ısparta yalvaç ın yukarı tırtar köyünde doğmuşum..
ben bu köydeki çocukluğumu
1960 lı yıllarda kırsal kesim de olduğunu sandığım sağdıç - yenge kültürü sorguladığımda herkesten "bana bir şey söylenmedi" cevabını aldığımda bir acı-sızı duyduğumu, bana da bir şey denmemişti
yandım..
o yıllardaki çocukluğumu kaleme aldığım ÇALI halen 1800 sh yi aşkın 2500 aşkın kelime ve dipnot ile şiirsel hikayedir..
bahar, nadas, bekar hocası, yenge ve ana-kız serisinde verilmeye çalışan evlilik öncesi cinsel ve sosyal kültür'e hikaye ya da anılarınızla da olsa katkılarınızı beklerim efendim..
mersin tırtar yörüklerinden kopup gelen dört aile den kurulu
ısparta yalvaç ın yukarı tırtar köyünde doğmuşum..
ben bu köydeki çocukluğumu
1960 lı yıllarda kırsal kesim de olduğunu sandığım sağdıç - yenge kültürü sorguladığımda herkesten "bana bir şey söylenmedi" cevabını aldığımda bir acı-sızı duyduğumu, bana da bir şey denmemişti
yandım..
o yıllardaki çocukluğumu kaleme aldığım ÇALI halen 1800 sh yi aşkın 2500 aşkın kelime ve dipnot ile şiirsel hikayedir..
bahar, nadas, bekar hocası, yenge ve ana-kız serisinde verilmeye çalışan evlilik öncesi cinsel ve sosyal kültür'e hikaye ya da anılarınızla da olsa katkılarınızı beklerim efendim..
Günümüzden iki-üç asır önce gerçekleştiği sanılan üzücü bir olayın ardından dilden dile geçmiş bir halk hikayesi bu.Olduğu yer komşu köyümüz Sarnıç.Osmanlı döneminde nahiye olan ve bir karakol olan Sarnıç Köyü'nde Ali adlı bir çoban yaşamaktaymış.Köylünün koyununu güderek kıt kanaat geçinirmiş.Bir de anası varmış hayatta tek kalan.Bu Çoban Ali köyün güzellerinden birine sevdalanmış.Kız da tam sevdalanılacak bir kızmış hani...Sarı saçlı,yeşil gözlü,akça pakça imiş.Sadece Ali değil,köyün bütün gençleri vurgunmuş bu kıza.Ali sevdasından duramaz olmuş.Konuyu anasına açmış.Anası da:
- A oğlum,köyün en zengin adamının kızına mı vuruldun vurula vurula?Şöyle kendi ayarında birine bakmazsın.Senin gözün yükseklerde ama o güzellikle o kızın da gönlü yüksektedir.Bunu bil.
demiş ve oğlunun gönlü olsun diye kızın ailesine görücü gitmiş.Kızın babasının da anasının da bu isteği şiddetle geri çevireceklerini bilmekteymiş.Gerçekten de düşüncelerinde yanılmamış.Kızın ailesi kadını geri çevirmiş.Kadın çaresizce eve dönmüş ve olanları Çoban Ali'ye anlatmış.Çoban Ali olanları tahmin etmezmiş gibi duruma şaşırıp üzülmüş.Kendini eve kapatmış.Yemez içmez olmuş.Elini eteğini çekmiş hayattan.Anası ve yakınları durumuna bakıp bakıp üzülürlermiş.Ali yanık türküler söyleye söyleye gezer olmuş ormanda,kırda.Mecnun olup çıkmış.
Günün birinde sevdiği kızın düğünü olacağını duymuş.Kızı köyün başka bir zengin ailesinin oğluyla evlendireceklermiş.Ali haberi duyduğu an kahrolmuş.Beti benzi atmış ama kimseye sezdirmemiş.Zaten durumu farksızmış o ankinden.
Düğün başlamış.Köyde bir şenlik havasıdır gitmekteymiş.Hem kız evinde hem oğlan evinde büyük bir telaş varmış.Yörenin dört gün süren düğünlerinde ilk gün cuma olurmuş.Bu gün ilk kez davulların sesi duyulurmuş.Cumartesi ise asıl günmüş düğünde.Cumartesi akşamı kızlar çin ve gelin için çok önemli bir zaman dilimiymiş.Gelin olan kızın akranı olan bütün evlenmemiş köy kızları gelinin evinde toplanır,orada yatıp kalkarmış.Çeyiz serilir,çalınıp oynanırmış.Bu eğlence pazar sabahı gelin baba evinden gidene dek devam edermiş.
Cumartesi gecesi kına gecesi yapılmış.Köyün bütün kadınları gelin evinde toplanıp büyük eğlence yapmışlar.Bakır vurulmuş,yanık sesli kızlar türkülerle çınlatmış ortalığı.Bakırın ve kızların seslerine kaşık sesleri karışmış.Geç vakte kadar sürmüş kına gecesi.Eğlence bitip evli evine çekildiğinde kız çıkaranlar yani gelinin kız arkadaşları gitmemiş ve gelinle birlikte kalmışlar.Nice yeniyetme kızlar,genç kızlar analarından zar zor izin koparmış; "Ne olur bu gece gelin evinde kızlarla kalayım ben de!" diye.Sarnıç köyünün kırk tane güzeli o gece gelin evinde çalıp söylemeye devam etmiş.Şakalar yapılmış.Ortaoyunları sergilenmiş.
Mecnun Ali ise bir deli misali hareket eder olmuş.Düğünün yanına yöresine sokulmazmış ama uzaktan uzağa takip edermiş.İçi kan ağlarmış.Üzüntüsünden ne edeceğini bilmezmiş.
Gecenin geç vaktiymiş.Kız evindeki bütün ışıklar sönmüş.Düğün yorgunu kızlar ve gelinin ailesi çoktan uyumuş.Gecenini zifiri karanlığında tek ayakta olan Çoban Ali'ymiş.Çoban Ali artık dengesiz davranışlar içindeymiş.
Çoban Ali uykuda olan kız evinin etrafına döktüğü gazı ateşleyivermiş.Ajşap ev hemen tutuşuvermiş.Yüksek alevler ve duman sarmış her tarafı.Köylüler içten içe ortalığı saran çığlıklara uyanmışlar uyanmasına ama alevler çoktan sarmış koca evi.Kimse o karanlıkta bir şeycik yapamamış ve ev alevlerin arasında yıkılıp gitmiş.tabii dumanlarla beraber kırk tane kızın ve gelinin ailesinin de hayatları uçup gitmiş göğe.
Sabahın erken saatinde gün ışır ışımaz bütün köylü acı içinde yıkılan evin başına toplanmış.Kız ailelerinin acısı bambaşkaymış.Sarnıç Köyü kırk tane kızını kaybetmiş bu yangında.
Kızların kömürleşmiş cesetleri enkazdan toplanmış ve kefenlenmiş.Gereği yapılmış ve kızlar köyün uzağında bir yaylalık araziye gömülmüş.Analar babalar mezarları sık sık görüp de üzülmesinler diye uzak yer seçilmiş.Bu yere ve çevresine de Kız Mezarı denmiş.
Kültürümüz aslında bir hazine değerindedir. Şair, yazar'da bunları bulup gün ışığına çıkaran hazinedârdır. Bu güzel şiiriniz özellikle yöresel şiveleriyle hiç devşirilmeden sayfaya düşmesi ayrı bir güzelliktedir. Kutluyorum emeğinizi ve unutulmaya yüz tutmuş değerlerimizin göz önüne serilişini.
Yaşı gara gelesicenin ecnebisi, kültürümüzü yok ediyor, aman dikkat.! sıkı sarılalım birbirimize. Saygılarımla.
Can abim, Yorum bırakmasam da nerede görsem adınızı, öykü şiirlerinizi tadına vara vara okuduğumu siz biliyorsunuz...Ammavelakin "günün şiiri" kutlamasına yürek alkışımı bırakmamak olmaaaz...sevinçle kutluyor ve o güzel yüreğinizi sevgiyle selamlıyorum.
Harikulade bir anlatımla yöresel şivenin ve yaşayan kültürün tarihe ışık tutacak nitelikleki eserinizi canı gönülden kutlarım.İş yerimde tüm arkadaşlara sesli okudum eserinizi hepsi tebrik edip selam gönderdiler. Günün şiirini ve şairini kutlarım.Sürer gider demişsiniz ya hani bu serinin sürmesi temennimle. Selam ve saygılar.
öz şivesiyle mısralarda konuşturduğunuz bu güzel ananın dediklerini, sadece kızına değil, toplumun her kesiminde,her iki cinse de uygulamak gerek...alınacak ders çoktur...
tebriklerim ,teşekkürlerim ve selam ile dost kalem... aşk daim olsun...Cg
kıstasın ne olduğunu bilmiyorum.. ama bir gerçek var ki 1960 lı yıllardaki evlilik öncesi eğitimin ele alındığı seride aslında hiç de harika olmayan sıradan bir bölüm.. bahar / nadas bahar / bekar hocası bahar / yengeeden ve ana-kız olarak devam seri de katkılarınız beklerim
kıstasın ne olduğunu bilmiyorum.. ama bir gerçek var ki 1960 lı yıllardaki evlilik öncesi eğitimin ele alındığı seride aslında hiç de harika olmayan sıradan bir bölüm.. bahar / nadas bahar / bekar hocası bahar / yengeeden ve ana-kız olarak devam seri de katkılarınız beklerim
kıstasın ne olduğunu bilmiyorum.. ama bir gerçek var ki 1960 lı yıllardaki evlilik öncesi eğitimin ele alındığı seride aslında hiç de harika olmayan sıradan bir bölüm.. bahar / nadas bahar / bekar hocası bahar / yenge ve ana-kız
bu bölüm sadece yayınlamak zorunda olduğum bir bölümdü sayenizde
kıstasın ne olduğunu bilmiyorum.. ama bir gerçek var ki 1960 lı yıllardaki evlilik öncesi eğitimin ele alındığı seride aslında hiç de harika olmayan sıradan bir bölüm.. bahar / nadas bahar / bekar hocası bahar / yenge ve ana-kız
bu bölüm sadece yayınlamak zorunda olduğum bir bölümdü sayenizde
kıstasın ne olduğunu bilmiyorum.. ama bir gerçek var ki 1960 lı yıllardaki evlilik öncesi eğitimin ele alındığı seride aslında hiç de harika olmayan sıradan bir bölüm.. bahar / nadas bahar / bekar hocası bahar / yengeeden ve ana-kız olarak devam seri de katkılarınız beklerim
kıstasın ne olduğunu bilmiyorum.. ama bir gerçek var ki 1960 lı yıllardaki evlilik öncesi eğitimin ele alındığı seride aslında hiç de harika olmayan sıradan bir bölüm.. bahar / nadas bahar / bekar hocası bahar / yengeeden ve ana-kız olarak devam seri de katkılarınız beklerim
kıstasın ne olduğunu bilmiyorum.. ama bir gerçek var ki 1960 lı yıllardaki evlilik öncesi eğitimin ele alındığı seride aslında hiç de harika olmayan sıradan bir bölüm.. bahar / nadas bahar / bekar hocası bahar / yengeeden ve ana-kız olarak devam seri de katkılarınız beklerim
kıstasın ne olduğunu bilmiyorum.. ama bir gerçek var ki 1960 lı yıllardaki evlilik öncesi eğitimin ele alındığı seride aslında hiç de harika olmayan sıradan bir bölüm.. bahar / nadas bahar / bekar hocası bahar / yengeeden ve ana-kız olarak devam seri de katkılarınız beklerim
kıstasın ne olduğunu bilmiyorum.. ama bir gerçek var ki 1960 lı yıllardaki evlilik öncesi eğitimin ele alındığı seride aslında hiç de harika olmayan sıradan bir bölüm.. bahar / nadas bahar / bekar hocası bahar / yengeeden ve ana-kız olarak devam seri de katkılarınız beklerim
kıstasın ne olduğunu bilmiyorum.. ama bir gerçek var ki 1960 lı yıllardaki evlilik öncesi eğitimin ele alındığı seride aslında hiç de harika olmayan sıradan bir bölüm.. bahar / nadas bahar / bekar hocası bahar / yengeeden ve ana-kız olarak devam seri de katkılarınız beklerim
kıstasın ne olduğunu bilmiyorum.. ama bir gerçek var ki 1960 lı yıllardaki evlilik öncesi eğitimin ele alındığı seride aslında hiç de harika olmayan sıradan bir bölüm.. bahar / nadas bahar / bekar hocası bahar / yengeeden ve ana-kız olarak devam seri de katkılarınız beklerim
kıstasın ne olduğunu bilmiyorum.. ama bir gerçek var ki 1960 lı yıllardaki evlilik öncesi eğitimin ele alındığı seride aslında hiç de harika olmayan sıradan bir bölüm.. bahar / nadas bahar / bekar hocası bahar / yengeeden ve ana-kız olarak devam seri de katkılarınız beklerim
kıstasın ne olduğunu bilmiyorum.. ama bir gerçek var ki 1960 lı yıllardaki evlilik öncesi eğitimin ele alındığı seride aslında hiç de harika olmayan sıradan bir bölüm.. bahar / nadas bahar / bekar hocası bahar / yenge ve ana-kız olarak devam seri de katkılarınız beklerim
kıstasın ne olduğunu bilmiyorum.. ama bir gerçek var ki 1960 lı yıllardaki evlilik öncesi eğitimin ele alındığı seride aslında hiç de harika olmayan sıradan bir bölüm.. bahar / nadas bahar / bekar hocası bahar / yenge ve ana-kız olarak devam seri de katkılarınız beklerim
kıstasın ne olduğunu bilmiyorum.. ama bir gerçek var ki 1960 lı yıllardaki evlilik öncesi eğitimin ele alındığı seride aslında hiç de harika olmayan sıradan bir bölüm.. bahar / nadas bahar / bekar hocası bahar / yenge ve ana-kız olarak devam seri de katkılarınız beklerim
kıstasın ne olduğunu bilmiyorum.. ama bir gerçek var ki 1960 lı yıllardaki evlilik öncesi eğitimin ele alındığı seride aslında hiç de harika olmayan sıradan bir bölüm.. bahar / nadas bahar / bekar hocası bahar / yenge ve ana-kız olarak devam seri de katkılarınız beklerim
Kelimeleri orasından burasından hırpalarken, Yöresel ağızlar yok olup gitmekte... Rahmetli (Özay Gönlüm Beyefendi) sevdirmiş Denizli şivesini.. O nedenle adıma minnettarım.. Yazdıklarımız yok olup giderken asıl sizinkiler değer ifade etmekte.. Selam ve saygılarımla...
teşekkür ederim efendim.. denizli de oturuyorum ama ıspartalıyım..
köyümün 1960 lı yılları saygılar sunarım
kıstasın ne olduğunu bilmiyorum.. ama bir gerçek var ki 1960 lı yıllardaki evlilik öncesi eğitimin ele alındığı seride aslında hiç de harika olmayan sıradan bir bölüm.. bahar / nadas bahar / bekar hocası bahar / yengeeden ve ana-kız olarak devam seri de katkılarınız beklerim
teşekkür ederim efendim.. denizli de oturuyorum ama ıspartalıyım..
köyümün 1960 lı yılları saygılar sunarım
kıstasın ne olduğunu bilmiyorum.. ama bir gerçek var ki 1960 lı yıllardaki evlilik öncesi eğitimin ele alındığı seride aslında hiç de harika olmayan sıradan bir bölüm.. bahar / nadas bahar / bekar hocası bahar / yengeeden ve ana-kız olarak devam seri de katkılarınız beklerim
anasına çekmiş valla gız halaya çeker deyenner halt etmiş kim ne derse desin gız anaya çeker anasına bak gızını al demişler gı valla vardı(ğı)n gapı yaşadı
bi de bizimkine bag ayının öğretdiği, gatranı gaynatsan olur mu şeker cinsini .ikdimin cinsine çeker”
Yüreğinize sağlık..Hoş ve anlamlı dizeler. Saygılar..
Şimdi bu nasihatları kızlarımıza etsek diyorum....Acaba bize ne derler !Ancak sanırım küçük beldelerde bu dedikleriniz aynen devam ediyordur. Anlatım ,o yörenin şivesi hepsi öylesine güzel ki... Okumak büyük zevk... Kaleminiz daim olsun Selam ve dua ile....
mersin tırtar yörüklerinden kopup gelen dört aile den kurulu
ısparta yalvaç ın yukarı tırtar köyünde doğmuşum..
ben bu köydeki çocukluğumu
1960 lı yıllarda kırsal kesim de olduğunu sandığım sağdıç - yenge kültürü sorguladığımda herkesten "bana bir şey söylenmedi" cevabını aldığımda bir acı-sızı duyduğumu, bana da bir şey denmemişti
yandım..
o yıllardaki çocukluğumu kaleme aldığım ÇALI halen 1800 sh yi aşkın 2500 aşkın kelime ve dipnot ile şiirsel hikayedir..
bahar, nadas, bekar hocası, yenge ve ana-kız serisinde verilmeye çalışan evlilik öncesi cinsel ve sosyal kültür'e hikaye ya da anılarınızla da olsa katkılarınızı beklerim efendim..
mersin tırtar yörüklerinden kopup gelen dört aile den kurulu
ısparta yalvaç ın yukarı tırtar köyünde doğmuşum..
ben bu köydeki çocukluğumu
1960 lı yıllarda kırsal kesim de olduğunu sandığım sağdıç - yenge kültürü sorguladığımda herkesten "bana bir şey söylenmedi" cevabını aldığımda bir acı-sızı duyduğumu, bana da bir şey denmemişti
yandım..
o yıllardaki çocukluğumu kaleme aldığım ÇALI halen 1800 sh yi aşkın 2500 aşkın kelime ve dipnot ile şiirsel hikayedir..
bahar, nadas, bekar hocası, yenge ve ana-kız serisinde verilmeye çalışan evlilik öncesi cinsel ve sosyal kültür'e hikaye ya da anılarınızla da olsa katkılarınızı beklerim efendim..
bi de bizimkine bag ayının öğretdiği, gatranı gaynatsan olur mu şeker cinsini .ikdimin cinsine çeker”
ölücem gülmekten.. ağam yaptınız yine yapacağınızı.. valla hi hayatın gerçekleri işte bunlar.. ne kadar ayıptır, demen öle desek de, deselerde, kabul etsekde etmesekde bizim kültürümüzde var işte bu sözler... keyifle okudum hala bişiler öğreniyoruz sayende.. kutladım yazan yüreğini.. sonsuz saygılarımla ağam...
Sabah sabah gülümseme oldunuz yine dudaklarımda Bir terapi gibi geliyor şiirleriniz işte küçüklügümüzden beri kanımıza şırıngayla verilen büyüklerin ögütleri Bunun için hamaratdır içimizdeki kadın kim olursak olalım nerde olursak olalım Begenimle ...Saygılarımla
tembel olmaycan, cevval olcan ev sabısının “gızım hu işin ucundan dutuvu” “gak bi çay suyu koyvu” “bi gupa dolduruvu” demesini beklemeycen girişgen olcan
şivesi değişik ama çok güzel bir şiirdi. tebrikler. yaptigini begenmùezse kûsûp geçip bas kôseye oturma surat asma "tamam" de nasil yapiyosa ona dikkat et
yapdığını beğenmezlerse gaşlarını çatıp, küsüp gedip dee manda gibi bi köşeye domuşma beğendiğiniz gibi kendiniz işlen deme halam ıramatlıg ben el içinde bi azarladı yerin dibine ğeşdim
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.