Gittin işte arda düştü anılar,
Gittin işte yok esen fırtınalar,
Gittin işte veda bile etmeden,
Şimdi bellekte sade hatıralar.

Gittin işte karıştın rahmete de,
Değmedi çektiğin zahmete de,
Gittin işte kavuştun Ahmet’e de,
Kolay gelsin sorulacak sorular.

Gittin işte bir gün bin yıl oranın,
Hesapları kolay gelsin buranın,
Resul olsun hep ardında duranın,
Dilerim Hak Rahmetiyle durular.

Adın nur’du, yüzün nurdu be adam,
Varlığın hep bir gururdu be adam,
Yüreğimdeki onurdu be adam,
Şimdi bize giymek farzdır karalar.

Ardın sıra söyleniyor ağıtlar,
Karalama boşa, almaz kâğıtlar,
Yolun cennet, kolay gelir sıratlar,
Tek yokluğun yüreğimi yaralar.

İdrisoğlu yeter dur gayrı sende,
Kavuşursun bir gün olup gidende,
Kalmayınca canın kuru bedende,
Musallada helâlığın soralar.

06.Mart.2009 12.35

Bu dizeler yeğenimi 45 yaşında kansere yenik düşüp, toprağa koyduğum gün yazdığım ancak bu ana kadar acının unutulması için yayınlamadığım dizelerdir. Nur içinde yatsın.