16
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2496
Okunma
28-03-28
ATEŞ VE KADIN
Biz erkeğimizden önce kalkardık
Ateşlerde yanar ekmek aş yapardık
Ve her şey hazır olduğunda
.....Beyi yine zorbela uyandırırdık
Geç kalmışız diye, yine biz
..........Ağır üslupsuz azarlanırdık
O gün akşama kadar
Tarlada tapanda erkeğimizle yorulurduk
Topraktan çıkan kuru ot köküyle
...........Karanlığına gecenin ateş yaktık
İyiydi o ateş
Alırdı bütün yorgunluğumuzu
.........Aş’ı pişirirken ısıtırdı içimizi
Kutsaldı varlığı
Evde her yerde
.......Mum ışığında bile
Tandırda tencerenin gölgesini
............Tavana yansıtırdı
Yanlamasına çıkrığın gölgesini
Yaşlıların bastonuna benzetirdi
.........Her şeyi değiştirir durur ateş
Her şey uzaklaşıyor
.................Geçiyor, değişiyor
Odun
.............Yanan ateşe dönüşüyor
Işık ve ısıya dönüşüyor ateş
Peki biz ne olacağız?
Bir ömür yandık tutuştuk
...........................Ağız ağız
Lamba cızırdıyor
Bir damla yağ kalmadı
.........Tükenip gitti yüreğimiz
Gençken oturtulmuştu bağrımıza
Ak çöreğin ortasında
Sarı yumurta gibi
.....Kocaman bir kubbeydi yüreğimiz
Evrenin ortasına asılmış avize gibi
Ne fırtınalara göğüs geren bir ağaçtı
Binlerce kuş tünerdi dallarında
Binlerce mum yanardı şarkılarımızda
Yaşlılık aldı elimizden her şeyi
Dilsiz dişsiz bizde yitiğiz
Göz pınarlarımız kurumuş
Gözlerimiz kafa tasımızda
.............İki çakılı taş sanki
Neye yarar
Kimler için akıttı ki
......................Öz suyunu
O çıngı çıngı
.............Ateş gibi gözler