7
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1561
Okunma
Bendeki bu sevda bitesi değil;
Gülüyor neş’eden yüz yavaş yavaş…
Tut gönül kâseni usulca eğil;
Petekten balını süz yavaş yavaş…
Ayrılık kâfidir yetti canıma;
Bu gece bir başka girdin kanıma;
Ateş ol hasretle sokul yanıma;
Sönmesin tenimde köz yavaş yavaş…
Pişirdim kahveyi fincanı getir;
Takvim yaprağında hazanı bitir;
Tam kırk yıl sürmeli yürekte hatır;
İçelim diyorum biz yavaş yavaş…
Cesaret verirse elin elime;
Gül açar dudakta iki kelime;
Dur demek mümkün mü gönül selime;
Bırakır damlayı göz yavaş yavaş…
Yakın gel sultanım uzağa gitme;
Daha ilk yudumda başlayıp bitme;
Telaşa gerek yok acele etme;
Dökülür dilimden söz yavaş yavaş…
Badem ağacı mı, kiraz dalı mı?
Sonraya saklama artık falımı;
Naz etme yetişir bırak çalımı;
İlikten düğmeyi çöz yavaş yavaş…
Ali ALTINLI – 15/02/2009
Saat: 23:15