Aynı bilicandır tüm çağlar boyu
Hayali geç varsa erenleri yaz
Neme lazım kazangölü körsuyu
Tarihe bir damga vuranları yaz

Alesde şorgölde otun biçimi
Bunlar el kiridir dünya geçimi
Vicdanına danış yap bir seçimi
Varsa dillerde ki kûranları yaz

Soran varmı hakikati salığı
Biliyor mu yaratıcı halıkı
Geç yemliği pullu pulsuz balığı
Kımızcı messepsiz turanları yaz

Gözlerini gezdir geçen zamana
Beşi musa yüzü benzer hamana
Sahip isen zerre kadar imana
Hak yoluna aklın yoranları yaz

Kimileri vardır sual buyurmaz
Ne geçimi kazanç karın doyurmaz
Kimileri hayır yapar duyurmaz
Hak yoluna bağı örenleri yaz

Bırak şu eşşeği atı eğeri
Hangi sevgi saygı bumu ciğeri
Gören var mı insanına değeri
Hal hatır danışıp soranları yaz

Bırak dana koyun kuzu yaşarı
Göz ile görünen var mı başarı
Kafan çıkar pencereden dışarı
Memleketi kasıp gerenleri yaz

Ne eğitimcisi yaramaz işe
Nasılda düşmüşler tırnağa dişe
Kendini sanıyor sanki bir bişe
Pot üzerine pot kıranları yaz

Sahibine bırak otu yoncayı
İnançlardan yoksun cahil hocayı
Terkedilmiş evi kapı bacayı
Yıkılmış damları viranları yaz

Hayal oldu rüya oldu sonları
Unutma sözümü nede bunları
Hasretle yananı döktür şunları
Hangi bağı koymuş derenleri yaz

Yön verirler akan çaya dereye
Ne getirip ne eklemiş yöreye
Kaç çiviyi çakmış sorki nereye
Bu soruya cevap verenleri yaz

Yaz beyleri aralların selini
Bilmiyorum kürt değilim dilini
Yere düşürmemiş devlet elini
Ermeniye karşı duranları yaz

Ne adalet var ne işliyor kanun
Nasılda değişti avazın tonun
Nasılda tatlıymış şirinmiş canın
Rüşvetle ekmeğe varanları yaz

Ölümüz var sineleri dağlayan
Budur bizi bulanığa bağlayan
Yürekleri yakan gözü buğlayan
Toprağın bağrına girenleri yaz

Tad kalmadı yurtta nede mekanda
Suçluyu ararsan birlik yıkanda
Gözüm üzerinde elim yakanda
Bir tarihi hakir görenleri yaz

Zülfikarım rahmet okur ölene
Sakın dost deme her yüze gülene
Geçmişi bir danış tarih bilene
Milleti kuşatıp saranları yaz

Mustafa Deniz