Bir kalbi kırdınsa fani dünyada
Geriye dönüp de sar da göreyim
Azametin burda, gönl-ü deryada
Eren dergâhına var da göreyim.

Bulutlar örtemez pişmanlığını
Güneş ışıtamaz karanlığını
Ruhunun rahmetsiz viranlığını
Yağmuru gözüne ser de göreyim.

Laf ağızdan bir kez çıkmaya görsün
Dal dal budaklanır, bekle ki dursun
Felek arsız dile od biber sürsün
Kelamı geriye sür de göreyim.

Sanma ki çok sözle itibar artar
Gözler neferini yürekle tartar
Yiğit erdem için göğsünü yırtar
Namerdin hırsını yar da göreyim.

Bir tokat atılsa bir de sen iste
Bin takla atıver en ufak jeste
Saygınlık göklerde onur kafeste
Kendini arşlarda gör de göreyim.

Zakkum uzatana gülizâr bahşet
Bir gülüşe minnet, gönlüne nakşet
Dostun her kelamı fermanda manşet
Hasımlık notunu dür de göreyim.

İnayet edene inayet buyur
Şerle yaklaşanı hoşlukla doyur
Gönüller kapıdır, sormadan buyur
Ziyaret hakkını ver de göreyim.

Birikmiş gülleri ateşe atma
Her öne gelene dokunma, çatma
Yarene şart koşup, silah dayatma
Gönlünden çiçekler der de göreyim.

Taşları karşıya fırlat da kasıl
At da altına geç, gör acı nasıl?
Kendini överken kendinle basıl
Kolaysa ceddini yer de göreyim.

Yine de tahammül sırra ermezse
Gönül tellerini aşka germezse
Elini uzatıp ümit vermezse
İflah olmaz başın vur da göreyim.

24-12-08