28
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
3138
Okunma
Dam boyu kar yağardı,durmadan kürünürdü
Dağ taş bembeyaz olur kefene bürünürdü
Göz gözü görmez tipi, güçlükle yürünürdü
Uzun kış geceleri,nerde uçkun düşlerim
Hani nerede şimdi, hani eski kışlarım
Ekser günler damlarda yağan karı atardık
Sokaktan geçenleri kar topuna tutardık
İyice yorulurduk,akşam bitkin yatardık
Hani ceviz oyunum,nerde dokuz taşlarım
Hani nerede şimdi, hani eski kışlarım
Hayatımızda yoktu, sanal dünyanın izi
Ne internet ne TV ne de takıntı dizi
Masallar bilmeceler, eğlendirirdi bizi
Her kışta “eski kışlar” diye söze başlarım
Hani nerede şimdi, hani eski kışlarım
Gece saklambaç oynar çanak çömlek çatlardı
Tarhana kızartılır,mısırlar da patlardı
Lamba sönse biriler birini tokatlardı
Hatırlar şakaları, yüreğimi haşlarım
Hani nerede şimdi, hani eski kışlarım
Tek lamba vardı anam, gece inek sağardı
Karanlıkta aksilik için güneş doğardı
Şaka oyun eğlence birbirini kovardı
O karnımı acıtan çılgınca gülüşlerim
Hani nerede şimdi, hani eski kışlarım
Sabah kahvaltımız hep sobada patatesti
Soba üstünde güğüm,yanında ise testi
Ayaklarda yün çorap,başlarda örme festi
Ayazlar çok sert olur, şakırdardı dişlerim
Hani nerede şimdi, hani eski kışlarım
Naylon yemeni giyer, sokaklarda kayardık
Kim daha uzun kayar onu iyi sayardık
Nice oyunlar oynar çocukluğa doyardık
Babamın av etiyle hani arap aşlarım
Hani nerede şimdi, hani eski kışlarım
Yılların ötesinde kanar hatıralarım
Bakıp da bu zamana yanar hatıralarım
Hayallerimde beni anar hatıralarım
Bin bir ahla dökülür,hasret dolu yaşlarım
Hani nerede şimdi, hani eski kışlarım