rengarenk ve çetrefilliydi aşk..
gökkuşağına inat hem laci hem de vertti..
şimdi gün be gün griye dönmekte..
kirlenmekte ve yitmekte..
ama artık bize de bu öğretilmiyor mu zaten..
kirlenmek güzeldir, boşverin..
zaten masum da değiliz hiçbirimiz..
umarsız çocuk düşlerimiz de yarınlarda kaldı..

düşler geri peristaltik hareket yapmaya başladı
akıl sığmayınca başa..
hadi hafızamız bizi kaybetsin
kazanımlarımız üç paraya işportada..
oysa
çocuk gözlerdeki ışıltı kadar berrak ve kolay yaşasaydı hayat bizi
enkaz maziden yara bi kaç anı olacaktı..
folloş yüzsüzlükler var iblisi utandıracak cenabet chiplerde..
her zaman hiçbir şey asılı kalırdı zamanın kırbacına..
şimdi herşey günahkar emniyet şeridine çekilmiş taşıtlar kadar..
mana yoksunu yamalar ruhlarında..
ne söküp atacak kadar yürekli
ne yenisini dikecek kadar hünerli..
fakat aşikar
ve yarısaydam abdestsiz adımlarıyla
hiç kadar yok
hep kadar uzak oldukları..
şehirler arası hüzün şirketleri kuruldu
anonim sevdalara limited karşılıklarla..
duydunuz mu bayım..
hüzün kovan kuşu gelmiş diyorlar..
auh..ay tenli aşığın şarkımıza karşılık vermicek olması gerçeği ne kadar foseptik..
vidanjörlerden alacaklı kaçubeler..

telepatimin veda zamanı..