29
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2618
Okunma

Dört kapıdan girdim içeri, İlki yeşillik
Çamlarla bezeli sanki, yakutla birleşik
Sarayı andıran ihtişamı, gönlüme yenik
Buzlu camdan kristal, anahtarı yitik.
İkinci Kapı, tiryaki aşık çayla demlenmiş
Vuslat köprüsünde gözler, buhar gibi şişmiş
Haşyet dolu yürekler, durup bekler iken
Gelip geçenler bakmış, seyre imrenmiş.
Üçüncü Kapı, Hak’ tır denen sevda alın yazısı
Kimler elde etmiş ki, Canan denen o aşkı
Kâğıt kalem yetmez, girmek için vefa’ yı ruha
Sahile vuran dalga, getirmiş öteki masalı.
Mahşer mi mahşere medar, son Dördüncü Kapı
Deryadan tozlar koparıp, rüzgâra vuran sancı
Yalnızlık girdabında, ölümü anımsatan Melek’i A’layı
Bir hakkım daha var, o da ümitlerin yeşerdiği şarkı.