dolu bir fişektin
ben çekilmiş tetik,
bir arıydın sen
her bahar yayla yayla gezen
ben yanık türkü;
bir vadiden keskin dağlara söylenen
bir mehtaptın sen
yüreğinde yıldızlar
gözlerinde ürkek bakışlar
ben ateştim bakışlarında,tutuşmaya çalışan

sen sağnaktın
yağdıkça alıp götüren
ben gözyaşların
kirpiklerinden yüreğine inen

sen hasretliğine kavuşmak için
kabuslarla bölünmüş bir gece yarısında
hafifçe gelen piyano sesinde
apansız bir ağlamayla sarsılıyorsun;
oysa ben,seni eski tozlu bir kitabın
arasında unutulmuş gülün
suya hasreti kadar
çok seviyorum
BİLMİYORSUN..!