6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
835
Okunma
yetişkin bir ağaç
sökülürse yerinden
toprakta kalır kökleri
hiçbir yerde tutmaz
sürgün
azgın bir nehir
güneşe dargın
iki gözü de yerinden çıkık
değiştirmişler yatağını
el yordamıyla arar yolunu
yüzünden düşen bin parça
buharlaşsa
yağmur olup
aynı dünyaya yağacak
nereye akacak
arkasından itilir / üstelik
sürgün
hayatta hayat olsa bari
hayatın çıkıntısı
darmadağınık
gayrimeşru
kekeme gülüşlü
azrailin acelesi var
sık boğaz
altında geçeceği
gök kuşağı bile yamuk
tek güvencesi var
içindeki ahlak
ve
insanlık
sürgün
bir var mıyım
bir yok muyum la başlar hikayesi
yarı masalımsı
hangi sabahın uzak olduğunu
akşamdan bilir
her gece sürgün
ölür ölür dirilir
dünyanın en az yarısını
sürgünler için yaratmış tanrı
nerden aklına geldi
nasıl düşündü / kim bilir
sürgün
bedeninde zamanın diş izleri
acısı
uykuda bile iz bırakıyor
sürgünseniz anlarsınız
sürgün
haftada en az bir gün
hatıraları ağırlama günü var
başkalarının attığı hatıraları da toplar
onarılmaz yüreğindeki yaralar
sürgün
nehir
denize vardığında yorgundur
karışma noktasında tam
tam orada işte
o bir nehir mi şimdi
hangi tarafı deniz
tadı tuzu yok
kimliksiz
iki su
siz bana aşkı da böyle anlatmıştınız
Fevzi Kök