8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1387
Okunma

/...Gün batmak üzereydi
Dalgalar tiz bir keman sesi edasında
Okşamaktaydı ruhu.../
Eller cepte,
Gözler yakamozları seyirde
Ay belirmiş,
Yıldızlar yine köşe kapmaca halindeydi...
Sessizce oturdu sahile şair
Dalgaların serinliğine bedenini
Rüzgarın esintisine saçlarını salıverdi
Işıldayan mavi/yeşil gözleriyle
Hapsi vacip olan sevdasının
Azad mektuplarını yazdırdı
Deniz yıldızlarına...
Mühürletti en koyusundan
Mürekkep balıklarına...
Ve
Salıverdi istemsizce sevdasını.
Bakakaldı ardından...
Bu sevda öyle bir sevdaydı ki
Titretti deniz fenerlerini...
Saçtırdı midyelere incilerini...
O kadar heyecanlı ve korkusuzdu ki
Utandırdı dalgaları/köpüklerini...
Yeni doğmuş bir bebek saflığında
Hayatın kirlenmiş yüzünü görmeden
Platonikliğin acı hissine kapılmadan
Balıklama atladı denize...
/Kurtarabilene aşk olsun dedi şair
Bu sevdayı sevebilene aşk olsun..../
Sessizce oturduğu sahilden
Hışımla kalktı
Ardından bakmakla yetindiği
Uçarı sevdasını yakalamak tekrar vacipti...
Atladı beyaz köpüklü,iniltili dalgalar içerisine
Aradı ...
Her yosunun altını
Her plankton mezarlığını
Bulamadı...
Kayıplara karışmış
Korsan bir sevdanın peşinde
Bir şair boğuldu
Kurtarılamadı...