Valilik önünden yolum geçiyordu,
Vardı eskiden orada bir araba otoparkı.
Kapanıp zincirlenmişti,
O gün tanıdım işte Ayhan Baba yı.

Yakınlara parkedip,oturdum eski otoparka.
İşte o an çekinerek yaklaştı Ayhan Baba.
Önce bir sigara istedi,
Paketi verdim,baktım gözleri nemli.

Kağıt topluyormuş ordan buradan,
Biriktirince de toptan satıyormuş.
Gece çalmışlar dedi ağlayarak,
Topladığı otları gösterdi,iki gündür açmış.

Bir kulübesine baktım,bir giysilerine,
Sanki hayattan bezmiş,perişandı.
Bir de yüzüne ,gözlerine baktım,
Belki hayat tecrübem,yine de bir asillik vardı.

Tanıştık,ben öğretmenim dedim,
Kirli elleriyle ellerime kapandı.
İnsan yetiştirenlere canım kurban dedi,
Dedim ya anlamıştım,bir asillik vardı.

Bir sigara daha yaktı,göçmeniz biz dedi,
Babam Arnavut,annem boşnak .
Dedem asil zatmış,çok vardı toprak,
Biz bu hallere düşecek adammıydık.

Hocam dedi elektrik,su,kira derdim yok,
Hele bankalar borç,kredi kartı vermiyordu.
Ama yalnızlık,çaresizlik çökmüştü belli,
İşte bunlarla avunuyordu.

Konuşmaları,tavırları sanki bin kitap okumuş gibiydi,
Külübesine gidip zengin yüreğiyle kırık birkaç bisküvi getirdi.
Tekrar elindeki topladığı otları gösterdi.
Hocam bunlar aç gecelerde benim dostlarım dedi.

Zaman geldi kalkmalıydım.
O anda kağıtlarını çaldırdığını hatırladım.
Bir eline bir paket sigara,diğerine yirmi lira,
Sigarayı aldı,paraları ittirdi.

Hocam seni çok sevdim yine beklerim dedi,
Dedi öperdim seni ama üstüm başım kirli.
Baba söz bir hafta sonu çilingir kurup içelim dedim,
Adım gibi emindim,sevgilisini bekler gibi bekleyecekti beni.

Telaşla koşuşturan insanların arasına daldım,
Yalan, hile, alavere,dalavere birbirlerinden neydi farkları.
Çilingir sofrası sözümü unutmayacaktım,
Valilik arkasında bir Ayhan Baba vardı.
Rüştü SUNGUR 05/08/2008