Suya öyle hasret kalacağım
Ki
Biliyorum
Su şiirleri yazacağım
Omuzlarımdan su akacak
Suyu sırtımda taşıyacağım
Suyu kuşanacağım
Suyu konuşacağım günlerce
Su bitmeyecek düşlerimde
Sevilerimde hep birazcık bulunacak su
Su benim sevgilim
Su benim aktığım
Doyamadığım su
Sonra
Suyun rengini bulmak için
Koşacağım
Kendi evrenimde

Su bereket biliyorum
Su ses
Su sevda

Ben bunu hep haykıracağım

Isınsa anlayacaktı belki
Güneşin söylediğini
Güneş dönüyordu
Başı dönmeden
Bir uzay düğününde
Onun için raks edecekti
Eminim

Sözler vardı oysa
Tek tek de olsa
Virgülsüz de noktasız da kalsa
Anlamlıydı sözleri

Suyu anlatıyordu
Su gibi saçları
Su gibi gözleri
Su gibi iç çekişleri
Efsunlanan suyun uykusuydu belki

Su ağlıyordu
Su üşüyordu
Su donuyordu
Benim gözlerimde su vardı

Senin için
İyiliğin üstüne
Su vardı gözlerimde
Irmak gibi
Sonra deniz gibi

Ben sular kadar olamadım
Akamadım
Aşamadım
Biriktiremedim
Taşamadım

Otobüsler alıp götürdü beni
Sonra uçaklar/ trenler/ vapurlar

Sular girdi aramıza
Aşılmaz sular
Kırlangıçlar daldı suya
Martılar/ pelikanlar
Fundalıklar suya bulandı

Susuz kaldım diyecektim
Yağmur yağdı
Kar yağdı
Dolu yağdı
Tanrı utandırdı beni
Anlayamadım

Gök kubbede su vardı
Bulutlar dolusu su
Yeşil ağaçlarda su vardı
Sabah çiğ düşende
Su vardı her yerde
Suya kesmişti dünya alem

Suyu arıyordum
Yanımda buldum
Ellerimde
Gözlerimde
Hıçkırıklarımda su vardı
Dolu dolu su

Birden bir sarı keklik düşecek düşlerime
Kovalayacak beni/ bende onu
Kırmızı ufukları aşacağız
Uzun gecelerle birlikte
Terleyeceğiz/yorulacağız

Sonra suya karışacağız yine birlikte
Bir yudum keklik içecek
Suyu
Bir avuç ben
Suya doyamayacağız.