5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2605
Okunma
Henüz on altısında küçücük dünyasıyla
Kocaman hayalleri
Elinde bir kalemle boyardı geleceği
Kurduğu hayallere sığmıyordu yüreği
Kesiverdi bir bıçak içindeki düşleri
Pırıl pırıl gözleri kan doldu usul usul
Daha narin bedeni sevmeyi öğrenmeden
Gerdeğe giriyordu
Umutları sınıfta hala onu beklerken
O gelin oluyordu
Fikri hiç sorulmadı
Hain bir kör karanlık
Gelenek adındaydı
Durmadı akan kanı boğmadı hayalini
Umudu tüketmeden kaçmalıydı bu yerden
İşkenceydi evlilik bunun için çok erken
Bir koca ki gardiyan
Bir baba ki cellattı
Sanki kolundan tutup onu sokağa attı
Susuyordu anası biliyordu bunları
Kadın olmanın buydu buralar da kuralı
Oluvermişti birden on altı da bir kadın
Sürdürdü kalemiyle hayalleri çizmeyi
Bir fısıltı kulağına hadi gidelim dedi
Artık yaşı on sekizdi
Direne biliyordu
Cehennemde iki yıl nasılda geçirmişti
Yolun sonu aydınlık sevgiyi arıyordu
Bir de özgürlük
Bunu çok istiyordu
Sevgisizdi yuvası
Zindan gibiydi ona
Sessiz çıkıp zindandan
Yürüdü hayallere
Korkuları kolunda inancıyla bir gelin
Uzaklaştıkça oradan
İçindeki umudu
Onunla büyüyordu
Bu gelin yürüyordu
Bilmediği bir yerde otobüs moladaydı
Elinde bir kalemi
Yüreğinde özlemi
Korkudan titriyordu
Gözlerinde hayali yeniden doğuyordu
Büyük şehirdi İzmir
İnsanlar ona yaban o insanlara yemdi
Elinde bir kalemi birde koca yüreği
Acısını gizler su yeşili gözleri
Kaleminin yanına birde iğne ekledi
Kendine zindan olan gelinlikleri nakış nakış işledi
Hayalleriyle gelin
Gelinleri süsledi
Bu gelinin yazdığı direncin hikâyesi
Şimdi işliyor bir bir geçmişdeki kederi
Geleceğin üstüne narin güzel elleri
Bedeninde asırlık yorgunluğun izleri
Biliyor ki çare yok yılmadan direnmeli
Yinede gülümsüyor acı dolu yüreği
Umudu yitirmiyor
Hayalleri hep yeni ve diyor insanlar
’Ne yaşarsa yaşasın yinede direnmeli’
FirariDeliMavi DeliGüvercin/
Zöhre Eylem Yıldırım/13/12/2008/İzmir