Sen miyim yani şimdi ben?
Ben misin şimdi yani sen?

Sen bensen ben neredeyim?
Gönlündeki yaradayım!

O yara çok derinlerde,
Mutluluk yok yarınlarda!

Yarınlar ızdırap belki,
Dediklerimi yap… belki
Bahtiyarlık bizi bulur,
Yahut hepten yok olur.

Zaten iradem ah-ü zar;
Nasıl anlatayım ey yar!

……

Ruhum sanki üç tanedir,
Gönlüm şimdi üç hanedir.

Bu üç farklı karakterler,
Bana her gün bir şey derler…

Sürüklerler peşlerine
Kan sürerler dişlerine!

Ve yüreğime saplarlar;
Nasıl anlatayım ey yar!

……

Deli mi oldum yoksa ben?
Bunca tezatlıklar neden?

Ah.. ruhum üçe bölünmüş,
Üçü de harbe bilenmiş.

Harp ki eşi yok acunda,
Sezdim; ölüm var ucunda!

Bir ruh beynimi alt etti,
Diğeri gönlüme yetti,

Biri ki avare kuştur…
Anlamadım nice iştir?

Gel birini gönlüne sar;
Nasıl anlatayım ey yar!

……

Yüreğim heyhat(!) meçhulde.
Bilmem ne biçim bir halde.

Üç ayrı mezar kazılmış;
Taşlarına ad yazılmış!

Sanki ölmüş bende mazi,
Ve ruhlarım sanki gazi!

Lakin her biri mezarda;
Tuna’da, Nil’de, Hazar’da…!

“Ruhum sanki üç tanedir
Gönlüm şimdi üç hanedir!”

Saçım ak, üstümde kar;
Nasıl anlatayım ey yar!



SelimPusat...