6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1734
Okunma
Şehrin lüle ışıkları
Anlatır rüzgarın burukluğunu
Usulca gezip Fransız sokağı’nı
Madam İsabelle’in aşklarını
Bir de kocasından kalan
Köstekli saatin hikayesini dinle.
Orada yaşanmamış bir şey var hala
Son İstanbul beyefendileri
Nazik espri yapar
Tane tane kültür buyurur
Damakta bir dut kurusu tadı
Her şeyin en güzelini yaşayıp
Nostaljiye hayran gözlerle
Kırk beşlikler içki hülyasına uyur.
Hissedersen eski İstanbul’u
1955’in Galata’sına göz at
Orada mini etekli yüzlerce kadını
Kuruvaze takım elbiseli adamları
-Öyle ki Paris’e beş basarlar
Gözyaşınla izlersin.
Anlaşılan ilk Cumhuriyet yılları
Senin düşünde bile geçmezken
O dünya harikası antikalar
Mutluluğun modasını soluyup
Çok daha estetik yaşadılar.
Bir de aynada bize bakın
Perspektifi deli saçması
Postal resmi yapsın bir zahmet
Ya da elektriğin edep yeriyle savaşını
Ben nitekim şiir yazsam boş
Gelsin karanlık meclisime
Utanmazsa yine anayasa yapsın.
İstanbul 1980’de bitti
Nasıl bir eylül şafağıdır ki bu
Benim neslimi bitap doğurup
İstikbali paramparça etti…