1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
792
Okunma
Ellerim buz gibi üşürken yokluğunda
Evde yanmayan kalorifer ve sobaya paralel
Yüreğim üşüyor zangır zangır titriyor bedenim
sevgilim bir tanem yegane varlık nedenim
odanı beyaz badana ile boyama isteği
ve boyum yetişmediği konumlarda sandalye desteği ile
kelebek camından kolumu çıkarıp
torpido gözünden çıkardığım malboro paketi gibi
bir jelatinvari pırıltı vermek bulunduğun ortama
sonra elceğizinle hazırladığın pastama turtama yumulmak
seninle kaybolup bulunur diye umulmak istiyorum
boğazıma tıkanırken hıçkırık kendi kendime sus diyorum
ve böğürtüler ile ağladığım yalnızlığım
aynada gördüğüm hayalimi sana benzetme çabalarım
cd sürüp videoda ahu tuğba izleme gayretim ve sensiz
hala yaşıyor olmama olan hayretimle ey sevgili nerdesin
sinemi yakıp dağlıyor ateşin bari hiç değilse akşam
şamdanvari avizeni yakıp arala oda perdesin
günlük bir kez olsun yüzünü göreyim
sevgilim sen bana bakar iken ben
ister ise devrilip yıkılayım yere öleyim
sevgilim ben sana esir ben sana köleyim
sen karanlık gecelerimin ışığı ayısın
sen içinden tutulduğunda şans getirir uğurlu sayısın
ve kapılarını aşındırdığım tekel bayisiin önünde bulduğum izmaritleri
paylaşmak seninle ciğere çekme isteği
aşkımıza bulabilmek maddi manevi desteği
felek sen ey sevdalıların ayağına takılı kösteği olmadan yürümek
ve malum kış günü kapı önü biriken karı kürümek
arzusu taşıyorum
sevgilim nerdesin sensiz ben sanma yaşıyorum
ve yokluğunda çaresiz bir başıma sırtımı kaşıyorum
ellerim buz gibi sensiz üşüyorum
ayağım kayıyor yokluğunda yere düşüyorum
yakamoz çıkardım denizden
ve bulutlardan kolye yaptım boynuna taksana
sevgilim güneş gibi doğup içimde ateş yaksana
evel yetmiş kilo iken aşkına tutulalı çıktım doksana
ve sen ey hekim gelip şu yaralı yüreğime neşterini soksana
sevgilim nerdesin gelip çiçek gibi koksana