Bizi bilmeyenmi vardı o köyde
Aramıza engel girdi ne fayda
Temsil i şekerdin içtiğim çayda
Demlerde hep seni seni aradım

Leylasına mecnun olan misali
Gülleri açmadan solan misali
Denize düşenle yılan misali
Gamlarda hep seni seni aradım

Söylerim bir hasret türküsü dilde
Dolanırım her gün başka bir ilde
Dalganın vurduğu sıcak sahilde
Kumlarda hep seni seni aradım

Üzerinde kelebekler dolanan
Arasında bal arısı belenen
Nisan yağmurları ile sulanan
Çimlerde hep seni seni aradım

Kapanmadı yaralarım sadrımda
Ses gelmedi duvarlara sordumda
Yumruğumla aynaları kırdımda
Camlarda hep seni seni aradım

Yeşilimde yoktun sarımda yoktun
İlerimde yoktun gerimde yoktun
Çeyrekte görmedim yarımda yoktun
Tümlerde hep seni seni aradım

Pencerede perdelerde tüllerde
Nergislerde zambaklarda güllerde
Sürmelerde duvaklarda pullarda
Simlerde hep seni seni aradım

Bir dağ gibi durmasanda ardımda
Dermanımda sensin benim derdimde
İsmin silinmedi gönül ordumda
Timlerde hep seni seni aradım

Yazmamışlar tanımadı ceride
Sensiz nice yıllar kaldı geride
Eğlenmemiş kalmamışsın kuruda
Nemlerde hep seni seni aradım

Akşama çok yakın bir gün batımı
Bilmezlikten geldin hakikatimi
Tımar ettim eğerledim atımı
Gemlerde hep seni seni aradım

Hep göz attım derinlere sığlara
Sümbül biten bülbül öten bağlara
Sonunda delirdim çıktım dağlara
Çamlarda hep seni seni aradım

Garip şener derki gönlüm aşiyan
Bir kervanım sevda yükü taşıyan
Karanlığa karşı koyup ışıyan
Mumlarda hep seni seni aradım

Ahmet ŞENER
03 01 2009 Saat 2 40