Gecenin bir ilerlemiş vakti Tıklasa kapım Açsam Yağmur yağmış ıslanmışsın Gözlerinde hep o ışık Gülümsüyorsun Biraz mahzun Sankı biraz kederli Açsam kollarımı sokulsan Sarılsam sımsıkı Bırakmasam Unutsak herşeyi Dünü bugünü Aydınlansa karanlık Uyansam bu kâbustan Başlasam yeniden yaşamaya Gün açsa pırıl pırıl Çiçeğe dursa tüm tabiat Burcu burcu koksa toprak Cıvıl cıvıl ötse kuşlar Merhaba dese Tüm dünya dönüşüne Yakalasak umudu yeniden Kucaklasak aşkı tam yüreğinden Uzansak sonsuzluğa el ele
Hayaller hep güzeldir Oysa gerçek Vurur yokluğunu yüzüme uyanırım Kapım hiç tıklamaz Dönüşün olmadığı noktada sen Bir başka zamanlarda Ölçüsü olmayan beklemelerdesin Ben burada Sen kim bilir nerelerde Ulaşılmaz ayrılıklardayız Ne olduğunu bilmediğimiz Oysa aşk nerede Biz nerelerdeyiz Binlerce soru uçuşur beynimin kıvrımlarında Sana dair binlerce bilmece Çözümsüzlüğün lâbirentinde Bocalar dururum umutsuz Dümensiz bir kayık gibi karanlıklar denizinde Vururum kendimi ıslak sokaklara Arkadaşım olur sokak köpekleri Artık bana düşen yalnızlıktır Geleceği olmayan bir hayata Son noktayı koymaktır ...Erzurum 1987
RECEP AKIL
Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Bu şiirim her ne kadar yeni yayımlanmış olsa da pek çoğu gibi çok eskilerden geliyor sevgili gülcemal.Ama bir şeyde haklısınız.İnsan ne kadar yaşlanırsa yaşlansın bir takım duygular (aşkgibi,sevgi gibi ,vb.)vardır ki onlar hep gencecik kalıyor.Öyle de olmalı değil midir zaten?Yoksa kişi nasıl bu zorluklarla dolu hayata tutunur?Selâm ve sevgiyle.
"Yetim bir çocuğun hüznüyle gülümserdi yüzün. Dudaklarının kenarında hep ahengini görürdüm, çetin ve ertelenmiş hayallerinin. Bir an için gözlerine daldığında gözlerim, kendimi senin yanında bulurdum yaşadığın o şehirde. O şehir seni bana yakınlaştırırdı. O şehirde seni benden alanlar yaşardı.
Ne zaman başını omzuma yaslasan, içimde bir yerlerde hep bir şeyler kopardı. Sana hissettirmeden silerdim gözyaşlarımı. Bazen de hissederdin. Sonra hüzünlü gözlerinle gözlerime bakıp, ağlama ne olur, ağlama derdin. Şimdi kurutulmuş gözyaşları saklıyorum siyah beyaz fotoğraflarında bu aşkın. Bir yanım seninle şimdi. Diğer yanım senden uzak bir şehirde, seni benden alanlara inat bu hüzzamlı satırları yazıyor. Dualarım senin için, bütün iyi dileklerim, eğreti gülüşlerim, zamansız susuşlarım ve sensizken hiçbir kıymeti olmayan gözyaşlarım. Hepsi senin için…
Sana uzun bir aradan sonra yazıyorum bunları. Benim içimde hala yaşadığını bilmelisin diye.
Yazdıklarımı sana bir arkadaşım ulaştıracak. Umarım okumadan yırtmazsın bu kıymetsiz satırlarımı. Hani bir zamanlar senin çok sevdiğin saçlarım vardı ya! Yok artık. Hepsi döküldü tutam tutam. Kirpiklerimi de kaybettim ardından. Sadece gözlerim yitirmedi anlamını, onları da seni görüp, beğenip, aşık oldular diye saklıyorum bu hastalıklı hayatımda. Ama farkındayım onları da kaybedeceğim yakında.
Seni üzmek istemiyorum aslında. Nasılsa duyacaksın. Ama ben, benden duymanı istedim. Beni tüketen bu hastalığı. Doktorlar moralimi yüksek tutarsam iyileşeceğimi söyleyip teselli veriyorlar. Oysa onların bilmediği bir şey var. Ben yoruldum artık bu dünyadan. Nefes almak acı veriyor bana. Yaşadığım bu tek taraflı sevdayı bitirmek için katlanıyorum bu acıya. Seni suçlamadım hiçbir zaman. Sen gitmek zorunda olduğun için gittin. Bana ise kalmak düştü. Ve öylece kalakaldım ardından.
Bir sona yaklaştığımı hissediyorum artık. Acı hissetmiyorum şimdi damarlarımda. Kalbim yavaş yavaş susturmaya başladı çığlıklarını. Keşke diyorum yanımda olsaydın şu an, ellerimi tutsaydın. Ben öleceğimi bile unutsaydım. Olmuyor, vazgeçiyorum bu düşünceden. Yaşarken, anlamını senin için sakladığım bakışlarımı bu satırlara bırakıyorum. Göğsüm daralmaya başladı usul usul, nefes almak zorlaşıyor artık. Bense inadına hala bu satırları yazıyorum sana. Gözlerimi yakıyor tuzlu damlalar. Zarfın içine, senin için ayırdığım bir tutam saçımı bırakıyorum. Belki bir zamanlar yaşanılan o en güzel yılların hatırına saklamak istersin. Şimdi nokta koyma vaktidir satırlarıma, beni unut ne olur bir an bile hatırlama…"
okuduğum bir yazıyı anımsattı bana ve yine gözyaşları benimle....iyi seneler
Aşkla bağlanmak böyle bir şeydir zaten sevgili cimcime.Eskilerde de kalmış olsa yüreğinin bir kenarında hep taşıyacağın incecik bir sızı,hiç bir zaman seni rahatsız etmeyen. Fakat ne yazık ki günümüzde bu gibi yüce duygular küçümsenip hor görülüyor.Artık her şey günlük olarak tüketiliyor,aşk,sevgi sanki tüketilecek bir metaymış gibi... Yorumunuz için teşekkür ediyorum.Selâm ve sevgiyle.
Aşkla bağlanmak böyle bir şeydir zaten sevgili cimcime.Eskilerde de kalmış olsa yüreğinin bir kenarında hep taşıyacağın incecik bir sızı,hiç bir zaman seni rahatsız etmeyen. Fakat ne yazık ki günümüzde bu gibi yüce duygular küçümsenip hor görülüyor.Artık her şey günlük olarak tüketiliyor,aşk,sevgi sanki tüketilecek bir metaymış gibi... Yorumunuz için teşekkür ediyorum.Selâm ve sevgiyle.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.