4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
875
Okunma
karanlığın ortasında,
ruhumun hoyrat dalgalarıyla boğuşan
masum yunusumun mirasıdır "o".
"o" karanlığıma çarpan bir yol
gölgemi bulduğum
ölür adım ilerlerim ona
ve sonra
kaldırım taşlarını ısıtan
solgun sokak lambasının altına uzanır mutsuzluğum…
ve durmaz karanlık
ıssızlığın gürültüsü patlar kulaklarımda.
karanlık
Sokaktaki her şeyi çekmiştir içine çoktan
hüzünle beslenip büyür
durmaz
soğuk
çok soğuk
ruhumun iliklerine işler karanlık
gözlerimden kulaklarımdan burnumdan ağzımdan
dolar yavaş ve acıtan ızdırabıyla
ruhumu ele geçirecektir
ve sonra
kaldırım taşlarını ısıtan
solgun sokak lambasının altında ezilir mutsuzluğum…
düğüm olur aşklarım boğazıma
son sözlerim
son bakışlar
ve bitmeyen kederler büyür
ölü toprağında kalbimin
ezilen mutsuzluğumun ortasında
bir çiçek açar sonra
soğuk ve karanlık
ve acıtan
ve sancıtan
ve kanatan
ve ağlatan
zehirli bir çiçek
kinimle beslenir
nefsime duyduğum
ezilir günahlarımın dağı altında cesedim
nefret kusar kan çiçeğim
gözyaşlarım kurur
kanı çekilir dökük yüzümün
kaskatı kesilen bedenime fazla gelir ruhum
karanlığımı boğar nefesim
artık sokak lambası da ısıtmaz olur
karanlığın yuttuğu soğuk parke taşlarını
sessizliğimin haykırışıyla uyanır
yorgun ve soğuk sokak
evlerin ışıkları yanar birer birer
gece uzanır yavaşça
ufkun arkasındaki topraklara
insan denen ölümlüler çıkmaya başlar birer birer sokaklara
kaldırımlarım yorgun
sokak lambalarım akşamdan kalma
ve kan çiçekleri açmış ruhum
öylece kalırız gün ışığında
yeniden nefes alabilmek için karanlığı bekleriz
topyekün acılarımızla
...: ismail ulusoy :...