2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1339
Okunma

hüzünleri saklamak mı daha kolaydı gençliğimde
ağlamak mı
ne zaman kaybettiklerimin hesabını yapmaya kalksam
sen sayfanın başındasın
şaşkın ve acemi bir gencin kalbine sıkıştığın yerde
biz / birbirine tıpatıp benzeyen iki uçurum kardeleni gibiydik
seni bıraktığım yerde asılı kaldı gözyaşlarım
oysa hiç ağlamamıştım seni götürürlerken
kovuşmayı bile tam yaşamadan
veda etmeyi öğrendim senden
mutlu ama masallarda saklı hatıralarla
oysa sen
zamanların hüzne kanat çırpması kadar yalandın
senden sonra
yaşamın ne kadar gerçek olduğunu öğrendim
ve sabrın da ne kadar yalancı bir teselli olduğunu
senden sonra
ölümün beni bir daha asla korkutamıyacağını öğrendim
ben yenilmeyide senden öğrendim
senin kaçtığın karanlıkta yalnız kalmayıda
her biten güne yüreğimdeki hüznü söküp bırakmayıda
seni nasıl suçlayabilirim ki / o kadere yenik düşmüş gururum ile
hayalini bıraktığın sensizliğe ne ağıtlar yaktım bir bilsen
senden sonra cam kırıkları ile doldu yüreğim
gördüğüm her yüzde senin yüzün
baktığım her karanlıkta senin karanlığın vardı
tarifi olmayan acılar ile kıvranırken
isyan bile ettim hayata
dağların doruklarına çıktım , ismini haykırdım göklere
Allahım neden o , neden diye çöktüm dizlerimin üstüne
beni ölüme yaklaştıracak ne kadar çok şey varsa yaptım
ama yaşamak en büyük ceza oldu bana
dünya hapishanem
insanlar gardiyanim oldu
boğuldum , sıkıldım , konuşamaz oldum senden sonra
ahhh bitanem
sen şimdi hüzün yülkü bulutlardan
damla damla içime akıyorsun
her bir damlada ben seni yudumluyorum
senin hayalin arkadaşlık ediyor sensiz gecelerime
sen rahat ol
ne olur içimdeki isyana kulak verme
rahat uyu yerinde
bana bakma sen
biraz kafam hoş
mevsimde sonbahar
yağmur yağıyor dışarıda
ağaçlardan düşen yapraklar hüzün yüklü
normal değilmi senin için efkarlanmam
sonu gelmeyecek bir acı ile kıvranırken bile
ben hiç inanamadım
senin beni bırakıp öldüğüne
13.10.2008/myth