0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1063
Okunma

Beady Red
bir sabah vuruldu beady red
kendi silahıyla beady red
ölmüyor ölmüyor beady red
bir kedi gibi kaç canlı beady red
bir sabah ağlıyordu beady red
kendi yüzleriyle beady red
sıradan acılarla beady red
olmuyor olmuyor diyordu
bu dünyada mutluluk saadet
bir sabah göçmek için dünyadan
varmak için tanrı’ya
su ya da azap için
razıdır beady red
insanın vereceği bir damla sudansa
tanrı’nın azabına razıdır beady red
“ben beady
ne hayattan korktum ne ölümden
ne şeytandan korktum, ne insandan
tanrıdan korkarım sadece ben beady
ve ölümü isterim bu yüzden
çünkü ölümle dirilirim
ben beady bloody
bu sabah ve her sabah
güneşin batıdan doğduğu bu her sabah
hepinize saygılarımı sunuyorum
ve hakendenlere nefretimi kusuyorum
ben beady bloody kurşunlarımı. “
işte o sabah beady red
kara kanı içinde beady red
bir bebek gibi yatarken beady red
tanrı ruhunu geri çevirdi cehennem kapısından
ve tekrar yaydı bedenine beady’nin