9
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2237
Okunma

LANET OLSUN TERÖRE
Elinde sopasıyla,
Yanındaydı çomarı,
Heybesi azık dolu,
Köyün minik çobanı
Büyük sürü önünde,
Çıngıraklı ziller
Bir cümbüş armonisi,
Dangır, dangır kelekler
Heyyaa, sürüü la sürüüü,
Diye… tatlı, tatlı bağırır.
Bu davara komuttur,
İçtimaya çağırır.
Söylenen türkülerin
Makamında havası
Görevi değil sanki,
İşinin sevdalısı…
Çoğuna bir ad koymuş.
Kınalı, cingöz, güllü
Koç ile teke başta,
Hepside süslümü, süslü
Sınıfın çalışkanı,
Sevimli birisiydi,
Kızların hepsi HEİDİ
O ise PETER’iydi.
Tatil nedir hiç bilmez,
Sığırtmaçlık yapardı,
Akşam erkenden yatar
Gün doğmadan kalkardı,
Sürüsü yayılırken
Dalmıştı uzaklara..
Çomar devriye gibi
Nöbetçi kayalarda.
Yaklaştı kuşluk vakti
Davar suya inecek
Memo’da acıkmıştı,
Oda yemek yiyecek
Heybeden çıkartarak çözdü çıkınını,
Birde su olsun dedi doldurdu bardağını
Gözü yerde bulunan bir şeylere takıldı
Merak etti aldı. tanımağa başladı
Üzeri bakla dilim ucunda kulpu vardı
Bilmiyordu, MEMO elindeki bombaydı..
Halkasını çekince o an kıyamet koptu.
Sürü ürkerek kaçtı, çomar ise çok korktu.
Bütün köy sese geldi. her yer kanla dolmuştu
Bizim tatlı memo’muz paramparça olmuştu.
Ağıtlar yürek yaktı, beddualar sırada,
Lanet olsun bomba seni bulup yapana,
Lanet olsun bomba, seni alıp satana
Lanet olsun bomba buralara atana…
Arıyoruz memo’yu önünde sürüsüyle,
Gönlümüzü ısıtan o tatlı gülüşüyle,
Durmadan anlatılan acıklı öyküsüyle..
İçimizi dağlıyan o yanık türküsüyle..
5.0
100% (2)