10
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1137
Okunma

Unutma, sen benim sevdiğimdin bir zamanlar
Gülünce gözlerime ferahlık dolardı dalga dalga
Gözlerinden ışık akardı yüreğimin karanlıklarına
Hep dolunayı olurdun zifir karanlık gecelerimin
Bulutları hiç sevmezdim, aramıza giriyorlar diye
Yüreklerimizin birbirine temasını hissederdim bedenimde
Ve benim sesim kısılır, anlatamazdım derdimi
Dilimden kalemime dökülürdü heceler
Ve her sabah bir şiir doğardı içinde sen olan
Unutma, sen benim sevdiğimdin bir zamanlar
Her ne kadar eski yaraların esiri olsa da mantığın
Sevmeye tövbe etsen de ve hatta tutsan da bu tövbeni
Kaçıp gitmeye ne gerek vardı ki böyle birden bire
Sen kaçınca gecelerim aydınlandı mı sanki
Sen gidince söndü mü yüreğimde ki yangın
Sen gidince sabah olmadı mı, güneş doğmadı mı?
Akşam kızıllığında ben efkârlanmadım mı sanıyorsun
Atakum iskelesinde dertleşmedim mi Karadeniz’le
Ve yağmur ıslatmadı mı yanaklarımı
Alkol buruşturmadı mı dudaklarımı
Unutma, sen benim sevdiğim kalacaksın hep
Dün neysen bu günde osun, yarında o olacaksın
Büyüyecek bu sevgi, hasret potasında yandıkça çoğalacak
Ve yine rüzgârlarla gelecek gülüşündeki ferahlık
O ceylan gözlerindeki nuru alıp
Gönlümün kral dairesinde saklayacağım
Ve gecelerimin dolunayı olmaya devam edeceksin
Her gün bir şiir olup dolanacaksın kalemime
Ve her sabah gündüzüme sen doğacaksın güneş yerine
Değişen hiçbir şey yok benim tarafta
Sen benim sevdiğimsin hala
Bense senin başına bela
Ve benim yüreğimde yeşerip durur
Bir yetim sevda
07.12.2008/Samsun
İbrahim COŞAR