4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1407
Okunma

Şimdi hasretim senin şehrine
Ellerim ellerine muhtaç
Razıyım seni görmesemde
İllede gözlerin gözlerin desemde
Farkındayım uzaklığının
El salla belki hissederim
Ellerini tutmasada ellerim
Rahata ermesede bedenim
Dağları aşıpta geleceğim sana
Eskiden olduğu gibi yine gülecek yüzüm
Nisan yağmurlarıyla bereketlenecek sevgim
Doğum gününü kutlayacağız seninle
Üfleyeceğiz mumları birlikte
Ney sesiyle meyleri içeceğiz
Yıkılmayacağız dans edeceğiz sabaha dek
Aşkımız pekişecek olacağız sarmaş dolaş
Tan yeri ağarırken seyredeceğiz denizi
Akşamdan yarım kalan şişenin dibine vuracağız
Taki güneş çıkınca tepemize
Leylasını bulmuş mecnun gibi bahtiyar
Islık çalacağım pürneşe
Sahile veda edeceğiz beraber
Isırgan otlu patikalardan yürüyeceğiz
Sanma seni bırakacağım birdaha
Ellerine kenetlenecek ellerim
Vuslata ereceğiz bahar serinliğinde
Gün kavuşurken akşama
İliklerimizde hissedeceğiz aşkı
Leylekler üşüşecek şehrimize
İkinci baharı yaşayacağız sen ve ben
Matemim bitecek kavuştuğumuz gün
Aklım düşmeyecek yollara birdaha
Şah damarın kadar yakın olacağım sana
Kollarımda uyuyacaksın çocuk masumiyetinde
Ilık sonbahar akşamlarında denize bakan balkonda
Mavinin en koyu olduğu koy manzarasında