fırtınalara direnerek..
batmadan,gitmeye çalışan bir tekne misali yüreğim..
delice esen poyraza inat boguşur açık denizlerde..
onurunu ve yara almış bedenini batırmamakiçin..
balçık bataklıklara,
ve kim bilir hangi limanda son bulur bu amansız kavga...
kızmaz,kırılmaz rüzgara bedenim..
gitme vakti geldimi bu limandan,
ne rüzgar alt edebilir adımlarımı,ne tozlu taşlı yollardan sakınırım..
karayılanın fransız kurşunundan sakınmadığı gibi..
bir çift ışıltıdır ruhumu dindiren...
varmalıyım ulaşılmazlıklarıma,
taşımalıyım bu cılız,zayıf bedeni...
yeniden yeşermeli yeşertmeliyim umutlarımı,
topragın bagrında can bulmalıyım belkide...
annemin gözlerini boyamalıyım sokagımın duvarlarına ...
boyamalıyım ki anadolu kokmalı caddem,sokagım...
ve annemim kına ile kapatılmış nasırlı,bereketli ellerini çizmeliyim bu kente...
gitme vaktini beklemeliyim...
rüzgarı beklemeliyim...
bekledigim gibi seni....
turnaları seyretmeliyim yeniden..
sirkeci den kadıköye kalkan feribota...
son dakikada yetişmeliyim..
anılarımı sıcak tutmalıyım...
gözlerinin rengi gibi..
teninin kokusu gibi...
kadınsı kokan bedenine sarılır gibi sarılmalıyım hayata...
menekşelerin yeniden açılmasını beklemeliyim...
beklediğim gibi seni...
beklemeliyim yüreğinle çağıracağın günü...
ve düşmeliyim yollara..
soguk ayaz gecelere inat,
çıkıp gelmeliyim sokakta kalma korkularıma inat...
ve yeniden yeni dogan güne yürümeliyim...