1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1471
Okunma

Hem uzun hem sivridir
Yüzyapışkandan yeşildir
Bence andirin zehiridir
Şu Dörtyol’un biberi
Ne yersen ye sindirir
Ondan sonra genittirir
Tüm dertleri unutturur
Şu Payas’ın inciri
Karadenizi kıskandırır
Gavurdağı’ndan beslenir
Ormanlarla süslenir
Şu Belen’in yaylası
Birer sultana benziyor
Gönle ferman yazdırıyor
Sevene kabir kazdırıyor
Şu Samandağ’ın kızları
Dağlarından kesilir
Her yemeğe katılır
Har sabunu yapılır
Şu Yayladağ’ın defnesi
Hem sütlü hem etlidir
Anarime çok kıymetlidir
Koca koca memeklidir
Şu Reyhanlı’nın keçisi
Ne hamburger tanırım
Ne de sandviç yerim
Ben bir ekmek bilirim
Şu Kırıkhan’ın tandırı
Dökülür saça tel tel
İşler onu hamarat bir el
Hem tatlıdır hem de bal
Şu Antakya’nın künefesi
Bir gerdanlığı andırır
Her vitamini barındırır
Genç kızları kıskandırır
Şu Hassa’nın üzümü
Bu lezzet kaçırılmaz
İçi fazla pişirilmez
Şu cihana değişilmez
Şu Aktepe’nin sarması
Lokum gibi yiyesin gelir
Güzelliğini göresin gelir
Hüseyin derki övesin gelir
Şu Hatay’ın insanı
Anarime: Bir çeşit yemin
Gavurdağı: Torosların bir kolu Amanos Dağı
Yüzyapışkan: Bukalemun