7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1377
Okunma

Dedem,sedirin ot minderine yaslayıp arkasını,
Tabakasından bir tutam tütün alır,
İtinayla ve keyifle sararken ’cıgara’sını;
Ninem,bağdaş kurup yer minderine,
Sürerdi ’ikilik’ bakır cezveyi
Mangala,külün kıvılcımlı yerine.
Külde pişen kahvenin
Köpüğü daha bir koyu olurdu.
Kestaneler çıtırdarken sobanın üstünde,
Bir de ’Radyo Tiyatrosu’ denk gelirse-kısmete-
Mutluluk,aile boyu olurdu...
Dışarıda ister tipi olsun,ister fırtına;
Parmağımla yazılar yazdığım buğulu camlar izin vermezdi;
Huzuru bozacak hiçbirşey
İçeri girmezdi.
Kaloriferli apartmanlar icat edilmeden önce,
’Sobalı Odalar’ ısıtırdı gönüllerde sevgiyi, bence...
ÜNAL BEŞKESE