1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1376
Okunma

Ben bir sebeple yaratıldım
dünya bir sebeple düştü yola
önce birkaç ağaç
birkaç insan, birkaç hayvan
toprak ve gümrah ırmaklardı
akarken gördüğüm
büyücüler, falcılar, simyacılar
ifritlerin ayini başlayınca ayağa kalkan
erkek fahişeler yoktu
şimdi ateşgedelerin ateşi körükleniyor
kirlilik sınırını aşan kentlerin meydanlarında
varoşlarında kanla besleniyor delikanlılar
nirvanaya eriyorlar evlerin damında.
Tan yeri ağarırken gökdelenler arasında
mezbeleliklerin kıyısından geçerek, bataklıklardan
yürürüm yıldırımlar kentinde
anamın duasına tutunarak yüreğimle
köşklere saraylara uğramadan
babil kulesinden, piramitlerden geçerek
uzlete çekilmiş bir dervişin gözlerinde
yürürüm kırk gece kırk asır
yürürüm bir an gibi
bin bir parçaya bölünmüş zaman gibi
Bir sebeple yaratıldı dünya
ben bir sebeple düştüm yola…
Ahmet Selim GÜL