3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
745
Okunma

Bir yaz hikâyesi, demlice anlatılan
Çardağına tahassür, yırtık bir salkım dalı,
Yurduna yağacak her damlanın duacısı,
Katillerini bağrına basan bir milletin garip
yoksulluk sancıları
Kulaktan dolma bir efsane olsa gerek,
Tükürdüğünü yalayan, bir sürecin haklılığı.
Bence ve geniş bir kesimce,
Senaryosuna sadık yönetmenler ve yönetmeyi sevenler,
Aşk şarkıları söylerken bayılmış,
Ne zaman bir oyuncu görse
Galeyana geliyor köz üstendeki unutulmuş töreler
Ölüm dediğin nedir ki?
Halkına acılar çektiren gamsız bir keder mi?
Ya da yazdığını unutan, ama altında hep bir imzası bulunan
Çaresiz benlikler mi?
Bir kez tabutuna gün ışığı girmiş,
Yavaş yavaş çekiliyor kanı
Veyahut tarihte unutulmuş bir İtalyan kızının
Yeniçeri aşkı...
İkilemde kaybolmuş kişilik arayışlarının son demleri
Yüzyılın hikâyesi, diye geçerken sahipsiz mazbatalara,
Böbürlenmek ustalık olsa gerek
Böyle bir köşe kapmacada...
5.0
100% (1)