Gülüşünü toprağa göm
Akar salyalar, yamyam dudaklı dünyanın
İncelmesin sesin,puslu gecelerde
Alnım ak,pencerelerim açıktır

Bir elbise diktim güneşten, ellerimi birleştirip
Bedenimizde gün ışığı..
Sofraya diz çöktük
Nasiplidir incecik belin ,okyanus ellerin
Sularına karışırım; ittifak halinde teninle,renginle, gözlerinle..
Boğuluyorum ,iki kulaç derinde
Bütün sevişmelerin ortasındayız
Gece, sırtını bir tarihe dayamış
Şafak, dört çayını bekler
Uyan!



Sevda kelimelerim yaralı,
Giyotin giymiş,kısır memelerinde
Bir adamı öpüyorsun
Sabahsız kuşlara veda eden
Bir kadını öpüyorum
Saçlarında,anamın bükük çiçekli yazması


Geçitler, tapınakların değil!
Aşk’ a yol yapan çocuklardır,entarinin bir kıvrımı
Sayısız yıldızlardır,iman ettiğimiz
Hançeriyle zamana saf durmuş
Değildir, çağlar’ ı deviren ,Napolyon
Bizdik,zamanı ipe koşan günleri bağlayan



Fırlatılmış bir taş gibiyiz göğe
Uzaktalar,uykuları haram edenler
Bir güler, bir ağlarız
Sınırı yoktur düşlerin
Ayazda çiçek olduk
Çiyde pırıltı..

Sevdamız büyür
Yollar uzar
Biliriz,
Birgün,bu naçar ağaç, yeşili şapkasında
Gezer,durur...