Yokluğunun yükünü omuzlarken yoruldum
Bir kör aşkın içimden çıkamadım can tanem
Yaş yerini alınca ancak yeni duruldum
Gençlikte şöyle sakin akamadım can tanem.

Ömür boyu çalıştım kalkamadım yerimden
Asla ödün vermedim helâl alın terimden
Çilenin artıkları dökülüyor derimden
Miski amber olup da kokamadım can tanem.

Evine giden yoldan patikaya sapıp da
Bahçemdeki bahçeden demet -demet kapıp da
Bülbülün kabzasından gülü mermer yapıp da
Hasretin göbeğine sıkamadım can tanem.

Güneşi dost edinip gurubunda batarak
İki seksen uzanıp huzurluca yatarak
Bitkin düştüğüm halden gücüme güç katarak
Sevdalık kervanını çekemedim can tanem.

Hani biraz çekindim, suçumu bilme diye
Derdime deva olan sohbeti bölme diye
Ne bileyim işte ben, nazara gelme diye
Doya doya gözüne bakamadım can tanem.

Beklemediğim anda, içerime oturdun
Kimsenin olmadığı bir diyara götürdün
Dere tepe dağ aşıp, aşk deryana batırdın
Canımdan geçtim senden bıkamadım can tanem.

Bohça gibi açılıp serilen engelleri
Sel olup da köpürüp deliren engelleri
Önüme duvar olup gerilen engelleri
Ne kadar uğraştımsa yıkamadım can tanem.

Vuslatın badesine banmak istedim ama
Her ne dersen kabulüm kanmak istedim ama
Sırf senin ateşinde yanmak istedim ama
Kendim OCAKCI iken yakamadım can tanem.

Necati OCAKCI (Aşık NEYZEMÎ)
16.12.2025 ANTALYA

TEŞEKKÜRLER

Sadece sensin benim şu gönlümün ilacı
İnan ki sensiz olmak bana ölümden acı
Rengârenk çiçeklerle süslediğim o tacı
Gelmedin ki bir türlü takamadım can tanem
____ Şükrü Atay (Türkmenoğlu)