Aramızdaki aşkı sır olarak saklarım
Derdimi anlatmaktan alamadım ay parem
O ağacın altını arada bir yoklarım
Denk getirip de seni bulamadım ay parem.

Haysiyet onur şeref gelmez dedikoduya
Bu yüzdendir ben sana veremedim hediye
Hiç yok yerden lâf olur, kimse görmesin diye
Utancımdan kapını çalamadım ay parem.

Ne çileler gördüm ben, sensizliği yaşarken
Deli divane oldum, ardın sıra koşarken
Yoruldum öldüm bittim dere tepe aşarken
Ne yapsam nere gitsem bilemedim ay parem.

Bakıştığımız o gün yer yerinden oynadı
Yıldırım çarptı sanki içim sana kaynadı
Kendimi tutamadım, sevdalığım çağladı
Yanında bir an olsun kalamadım ay parem.

Haber salmışsın bana buluşalım diyerek
Allara bürünmüşsün fistanını giyerek
Gurbete kahır ettim dizlerimi döverek
Yollar uzun dağlar sarp gelemedim ay parem.

Bir ahunun peşinde geze geze yoruldum
Ölümden berisini eze eze yoruldum
Çilenin yumağını çöze çöze yoruldum
Çemberleri yarıp da delemedim ay parem.

Hani kavilleşmiştik geçen ayın on dördü
Vuslatın duvarları, ağını yine ördü
Hiç işi yokmuş gibi şeytan araya girdi
Sevginle nefes -nefes dolamadım ay parem.

Necati özlemini atlattı sıra –sıra
Talih yaver gitmedi, yara üstüne yara
Kuzum diye seslendim göğsüme vura vura
Kadere boyun eğdim, gülemedim ay parem.

Necati OCAKCI (Aşık NEYZEMÎ)