1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
865
Okunma

Ve kahkahalar yükseliyordu
Tatlı,sessiz bir gecede.
Sofrada üzüm şerbeti.
Kadeh şıngırtıları kahkahaları bölerken
Her şey ne kadar da masumdu…
İblis çatalını bilerken bir köşede
Öbür yandan pis pis sırıtıyordu.
Kendine pay çıkarmaya çalışıyordu anlaşılan.
Karanlık çöküp sarınca her yeri
Kardeşliğini ilan etmiş korku iş başındaydı bile.
Karanlık,korku demekti.
Korku,içmek.
İçmek ve kendinden geçmek…
Gece,daha önce olduğu gibi,
Yine çok fedakardı
Temizdi,akpaktı
Bir o kadar da kirli,
Kirletilmiş…
Oysa çöpçüler hep mesaideydi.
İyi para kazanırlardı bu şehirde.
Kara köpek korsan takınırdı ara sıra.
Kimlik sorulmayan kimliksiz sokaklarda
Her şey,herkes kimliksizdi.
İsimsizdi…
Sonra bitmek bilmeyen gecelerde
Hayyam’dan şiirler okunurdu.
Şiirler okunurdu,içilirdi.
İçilirdi,kendinden geçilirdi.
Kadeh devirmek gurur vericiydi.
Kara köpeğin havlamaları kesilirdi.
Oysa çöpçüler gitmek bilmezdi.
Hışır hışır süpürge sesleri…
Bilmezlerdi ki günahları süpüremeyeceklerini!
Kahkahalar inadına semaya yükseliyordu.
Gece bitmek bilmiyor,
Çöpçüler inat olsun diye gitmiyordu.
Unutulmuş bir ‘gün’ vardı
O da sanki doğmaktan utanıyordu.
Bu isimsiz
Bu kimliksiz şehirde
‘Yukarılarda bir yerde’
Unutulmuş biri vardı…
…………………………………..tiryakipaşa