-Başlıksız-
MEHMET FERHAT`la hazırladığımız bu atışma nitelikli çalışmamızı beğeninize sunuyorum Benim bu anlamda ilkimdir . SEVGİ VE SAYGILARIMIZLA ) CEMİLE DÜZGÜN Bin parça oluben cüzler bilmezem Zerreler dolmuyor öze cemocan Halbuki sırrımı gizler kılmazam Figanım gelmiyor söze cemocan Abla gel beraber atışak dersin, Ozan sırasına gatışak dersin, Şiirde el ele dutuşak dersin, Gelmem mi ,ne hâcet naza memocan Yüksek yaylalarda dağda büyüdüm. Evvel yolun bilmez şaşkın toy idim. Baharda yerindim .kışta uyudum. Devalar kalıyor yaza . cemocan... Dağlarda büyümek iş mi sayılır, Bulgursuz pişen de aş mı sayılır? Senin ki, yanımda kış mı sayılır,? Dertler eğlencedir bize memocan… Kırk satır kırk katır cezasın çektim. Bülbülün ahını ezasın çektim. Cümle dertli halkın sızısın çektim. Sol yanımda dinmez sızı cemocan. Hangisini desem derdimin sana? Ne bahar ,ne renkler şifadır cana. Geçip giden yıllar, dokunur kana, Gönlüm abonedir köze memocan… Acılar mürekkep kalemden taştı. Dalımdan açmadan goncası düştü. Ciğer yandı gitti nihayet pişti. İlk yazım dönüyor güze cemocan Bu kadar karanlık bana yakışır, O yaşta tan aydın ,gün yeni ışır, Hele bir de gönle sevda bulaşır Belki yapa ,belki boza memocan Nefsim garib beni kovalar durur. Şeytan pis elini ovalar durur. Dişlerim dilimi geveler durur. Ağıtım gelir mi? Saza cemocan Karışır gözlerim sise ,dumana Köpürsem ne olur, geçen zamana? Yemek ota döner, ekmek samana, Gerek yok şekere tuza memocan Gülü perdeleyen sisler kalkmalı. Kirli kurnalardan billur akmalı. Yük omza göredir, aşık çekmeli. Gam yüzüme çizgi çize cemocan. Lale sümbül varken, ayrık sarmasın, Sevda filizini poyraz kırmasın Şu gönüle hüzün, hüsran girmesin, Öreyim ipekten koza memocan Özde fırak-ı nar yetti büyüdü. Gözden akan al su gönül suyudu. Muradım hakanlık nasib kuy’udu. Hala çıkamadım düze cemocan.. Firakta eriyip bittim mi sandın? Bulanık ummana gittim mi sandın? Alem-i dünyada yittim mi sandın ? Sen çıkmışsın aydın ize memocan Aydınlık izleri görenim belki. Nefsimi yerlere serenim belki. Bir küçük menzile erenim belki. Bilki perde indi göze cemocan Dirlik istenir de, başsız olur mu? Ambar dolu pirinç taşsız olur mu? Göz bu, ağlar bazı, yaşsız olur mu? Yüreğini serme buza memocan Tufanlar savurdu ‘ bil’den öteye. Eyvahım duyulmaz dilden öteye. Umudum dönüşsüz yoldan öteye. Gölgelerim düştü. Kuza cemocan. …. Umudu alırız, ufka koyarız, Bütün gölgeleri, güne boyarız, Ömrümüzden eyvahları soyarız Yükleriz baykuşa ,kaza memocan Ufkum kızıl gurub hazin bakarım. Hak`dan her ne gelse başım bükerim. Taşımaz dizlerim yere çökerim. Başlarım feryada yasa cemocan. O güzel gözlerden düşen her damla Duadır, dilektir görüyor Mevlâ Değmeden isyana ağla da ağla Değmesin gönlüne tasa memocan Tasa cerrahi`yle alınır dersin. Ayrık kökleri`yle yolunur dersin. Kulluk niyâzîden bilinir dersin. Haramiler yolum kese cemocan Bir nefes yaşama paha biçilmez, Hiç kimse hatrına zehir içilmez, Öyle gün ki; ak ,karadan seçilmez, Bu alemin ömrü kısa memocan Daha demedim ki, eski zamandan. Işık göremezdim sisten dumandan: Gözüm bağlı geçtim, çölden ummandan Sancılar ne zaman pusa cemocan.!? Gözlerin bağlıysa gönlünü çözem, Gönlünün bezine vuslatı çizem, Usulca çölüne vahalar dizem Olayım eline asa memocan Kurbanın olayım öyle söyleme. Tek kalan filizi kavruk eyleme. Sabır çiçeğisin zirve yaylama. Düşürmezsin beni ye’se cemocan. Dağlarına varam otağlar kuram En maviye değen yeşilde duram, Pembecik bulutla hatırın soram Gül konuşa, dalı susa memocan Geldiğin yollarda yokuş kalmadı. Var olduğundandır umut ölmedi. Can cemo kazandı bir an yılmadı. FERHAT’ım daha ne dese cemocan. DÜZGÜN’ce ,yol aşmak güzel seninle! Yolları paylaşmak güzel seninle! Şiir coşup, taşmak güzel seninle! Meylimiz yok kire, pasa memocan..? - Mehmed Ferhat/ Cemile DÜZGÜN 02.20.2006
|
Nasıl ki aşıklar sazlarıyla karşılıklı atışıyorlar
şairler ise dizelerle, gönüllerden gelen güzel sözlerle atışırlar.
gönülden kutluyorum şiirinizi hocam
saygılar